21. Hukuk Dairesi 2016/1764 E. , 2017/4334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 07/04/2010-31/01/2013 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı apartman işyerinde 07.04.2010- 31.01.2013 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında geçen ve davalı Kurum"a bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı apartman işyerinde kapıcı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum"a bildirilen hizmet bulunmadığı, davalı apartmanın 506 sayılı Yasa kapsamında tecilinin olmadığı, davacı tanıklarının davacının çalışmalarını doğruladıkları, davalı tanıklarının ise komşu işyeri sahibi ve apatmanda kat sahibi olduklarını beyanla davacının çalışmadığına dair beyanda bulundukları, yine kamu tanığı olarak dinlenen kat maliklerinin de davacının çalışmadığı şeklinde beyanda bulundukları, davalı tarafça apartman temizliğinin dışarıdan para karşılığı temin edildiğine dair bir kısım makbuzların sunulduğu, davalı apartmanın davacı ve eşi aleyhine oturdukları kapıcı dairesinin tahliyesi için el atmanın önlenmesi davası açtıkları, dava neticesinde aradaki iş akdi sona erdiğinden kapıcı dairesine müdahalenin mennine karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise anılan şekilde yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, öncelikle çalışmanın geçtiği ileri sürülen dava konusu 07.04.2010- 31.01.2013 tarihleri arasında davalı apartman işyerinde iskânın alınarak oturmanın başlayıp başlamadığı belediye ve muhtarlık kayıtlarından araştırmak, kapıcı dairesi dahil elektrik, su, aboneliklerinin oluşturulma tarihleri ile binadaki daire sayısı, kaloriferde kullanılan yakıtın niteliğini belirlemek, apartmanın ihtilaflı dönemdeki gelir gider defteri, yönetim kurulu karar defteri, gelir gider makbuzlarını dosya arasına almak, davacının eşinin hizmet cetvelini dosya arasına alarak talep edilen dönemde çalışması bulunup bulunmadığını tespit etmek, yapılan işin özelliğine göre anılan dönemde faal oldukları kayden tespit edilen, bakkal, market gazeteci ve benzeri işyerlerinin sahipleri veya bu işyerlerinin kayıtlarda çalışmaları belli olan çalışanları ile aynı apartmandaki kiracılar ile komşu apartmanlarda kapıcı olarak çalışan komşu işyeri tanıklarını tespit ederek dinlemek ve böylece toplanan deliller ışığında, davalı apartmanda kapıcı çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise davacının mı yoksa eşinin mi çalıştığını ortaya koyarak, davacının çalıştığı anlaşılır ise söz konusu çalışmanın part-time olup olmadığını da değerlendirmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.