20. Hukuk Dairesi 2016/4862 E. , 2017/777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, birleştirilen dosya davacısı ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ve arkadaşları vekili, 09/11/2012 havale tarihli dilekçesinde, ... ilçesi, ... kasabasında bulunan, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/31 D.İş sayılı dosyasında alınan fen bilirkişi raporunda (C) ve (D) harfleri ile gösterilen alanların müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı ... vekili taşınmazların ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen dosya davacısı ... tarafından, aynı yere ilişkin açılan davanın bu dava ile birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece asıl ve birleştirilen dosyalar yönünden davanın reddine, 30/09/2013 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (D) harfi ile gösterilen 12505,69 m² ve (E) harfi ile gösterilen 1720,51m²"lik bölümlerin ... vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, birleştirilen dosya davacısı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 1958 yılında yapılan tapulama, 08/01/2007 tarihinde kesinleşen ... kadastro çalışmaları vardır.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı olarak tescil istemine ilişkin olup mahkemece asıl ve birleşen dosyalar yönünden davanın reddine, (D) ve (E) harfleri ile gösterilen taşınmazların ... vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki; dosya kapsamında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarından davacı ... ve arkadaşları tarafından dava edilen taşınmazların (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazlar, birleştirilen dosya davacısı ... tarafından dava edilen taşınmazların ise (A) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlar olduğu belirlenmiştir. Mahkeme ise temyize esas kararında (A) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazlar hakkında hiç hüküm kurmadığı gibi taraflarca dava konusu edilmeyen (E) harfi ile gösterilen taşınmaz hakkında ... vasfı ile ... adına tescile karar vermiştir. Bu haliyle hüküm yerinde olmadığı gibi mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de yeterli değildir.
Bu cümleden olarak, dava, TMK"nın 713. maddesi hükümlerine göre açılmış tescil davası olduğuna göre böyle bir davada TMK"nın 713/4. maddesine göre tescile konu edilen yerin gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazların bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunması gerekir. Mahkemece, kanunun bu hükümlerine uyulmamış, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazların tapulama dışı kalma sebebi araştırılmamıştır. Ayrıca, taşınmazlarla ilgili ... araştırması yapılmamış, taşınmazların evveliyatı belirlenmemiş, dava
edilen taşınmazlardan (A) harfi ile gösterilen taşınmazın içinde yer aldığı 463 sayılı parselin Tapulama Mahkemesinin 28.03.1974 tarih 1971/14 E. - 1974/1 sayılı kararı ile ... sayılan yerlerden olması nedeniyle tapulama dışı bırakılmasına karar verildiği tespit edilmesine rağmen, husumet ... Yönetimine yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanmamış, davacı ... ve arkadaşları vekilince sunulan tapu kayıtları zemine usûlünce uygulanmamış, bu kayıtların tüm revizyonları kadastro müdürlüğünden sorulmamış, komşu 464 sayılı parselin ... Tapulama Mahkemesinin 30/09/1971 tarih 1969/63 Esas ve 1971/16 sayılı kararı ile ... sayılan yerlerden olması nedeniyle tapulama dışı bırakılan yer olduğu belirlenmesine rağmen ilgili dosya getirilmemiş, zirai bilirkişinin asıl ve ek raporları arasındaki çelişki giderilmemiştir.
Ayrıca; karar tarihi sonrasında, 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun gereğince davalı ... beldesinin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ... ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte bağlı bulunduğu ... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk haline gelmiştir.
Bu nedenlerle; mahkemece öncelikle, TMK"nın 713/4-5 maddesi gereğince gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazların bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân edilmeli ve son ilân tarihinden başlayarak üç aylık itiraz süresi beklenmeli, ... Yönetimi, ... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, dava edilen (A) harfi ile gösterilen taşınmazın içinde yer aldığı 463 sayılı parsele ilişkin ... Tapulama Mahkemesinin 28.03.1974 tarih 1971/14 E. - 1974/1 K. sayılı dosyası ile komşu 464 sayılı parsele ilişkin ... Tapulama Mahkemesinin 30/09/1971 tarih ve 1969/63 E. - 1971/16 K. sayılı dava dosyaları getirtilmeli, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazların tapulama dışı kalma sebebi araştırılmalı, yörede yapılan bütün ... tahdit, aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına ilişkin, işe başlama, işi bitirme, çalışma tutanakları ile askı ilân tutanaklarının ve ... tahdit haritaları ile aplikasyon ve 2/B madde haritalarının özellikle orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneğinin, yine yörede yapılan ilk ... tahdidinde kullanılan hava fotoğraflarının orijinal renkli onaylı örnekleri ile temin edilerek dosya arasına konulmalı, davacı ... ve arkadaşları vekilince sunulan tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri varsa bu kayıtların revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları getirtilmeli, sonrasında önceki keşifte yer almayan bilirkişiler arasından seçilecek bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat ve bir ... yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, ... kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 ... sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmazlar kesinleşen ... kadastro sınırları dışında ise dava konusu taşınmazları ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, davanın açıldığı 2012 yılından 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1992-1997’li yıllara ait, yok ise 1982 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir ... yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından
yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, taşınmazlar hakkında zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor alınmalı; davacı ... ve arkadaşları vekilince sunulan tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanmalı, uygulamada kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, dava konusu taşınmazların dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tapu malikleri ile davacılar arasında akdi veya ırsi bağ kurulmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden ne şekilde kaldığı, taşınmazların taksim, hibe veya satış yoluyla taraflara yada bayilerine verilip verilmediği hususu araştırılmalı, dayanak tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaza uyduğu belirlendiği taktirde dayanak tapu kayıtları değişebilir sınırları içeriyor ise, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1992-1997’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, komşu taşınmaza ilişkin dava dosyasının içerikleri de dikkate alınarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekili, birleştirilen dosya davacısı ve davalı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 06/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.