Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5219
Karar No: 2017/3566
Karar Tarihi: 01.06.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/5219 Esas 2017/3566 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/5219 E.  ,  2017/3566 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/08/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, maliki/hissedarı olduğu çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile değer kaybettiğini iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı, termik santralin işletilmesinden dolayı çevreye herhangi bir zarar verilmediğini, resmi kurumlarca hava kalitesinin sürekli ölçüldüğünü, yönetmeliklerle belirlenen sınır değerlerin aşılmadığını, küllerin toprakla örtüldüğünü düzenli olarak nemlendirme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, mahallinde iki kez keşif yapılmış, taşınmazlardan toprak ve bitki örnekleri ile şahit toprak ve bitki örnekleri alınarak analizleri yaptırılmış, hakim rüzgar etkisi ile taşınmazların santrale olan uzaklıkları ve konumları tespit edilmi çevre mühendisi ve ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporlar doğrultusunda; termik santrallerin faaliyetlerinden dolayı, davaya konu taşınmazlarda meydana gelen kirlilik nedeniyle, değer kaybı oluştuğu kabul edilerek, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; termik santral çevresindeki arazilerde, santrallere yakınlık ve hakim rüzgar yönüne bağlı olarak, toprakların enzim aktivitesinde azalma, ağır metal içeriğinde ise genelde artış kaydedildiği, mesafe yakınlaştıkça elementel değerlerin konsantrasyonunda da belirgin artış olduğu, toprak ve bitki analiz sonuçlarına göre; termik santrallerde yakıt olarak kullanılan kömürün yanması sonucu açığa çıkan curufta; değerlerinin çok yüksek olduğu ve rüzgara bağlı olarak çevre arazilerdeki kirlenme açısından önemli bir risk faktörü olduğu belirtilmiştir.
    Özellikle taşınmaz değer kaybı tazminatı dosyalarına davalı tarafça sunulan ve tarafından 2008 yılında bölgesinden alınan toprak, bitki ve su örnekleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde hazırlanan “ Santralleri İşletme Sahaları ve Çevresinin Toprak, Jeoloji, Jeokimyasal ve Çevre Kirliliği Bakımından İncelenmesi ve Tarımsal Değerleme Çalışmaları Raporu"nda; araştırma alanı topraklarında toplam Cd (Kadmiyum), Pb (Kurşun),


    Zn (Çinko) ve Cu (Bakır) konsantrasyonlarının sınır değerlerini aşmadığı, araştırma topraklarının bir kısmında Hg (Civa), Cr (Krom) ve Ni (Nikel) element konsantrasyonlarının sınır değerleri aştığı, fazlalığının bulunduğu toprakların jeolojik yapısına bakıldığında bu toprakların ofiyolitik kayaların üzerinde oluşan topraklardan kaynaklandığı, ofiyolitik kayaların genel olarak elementleri açısından normal değerlerin üzerinde zenginlik arz ettiği,merkez olarak kabul edildiği zaman Cr ve Ni dağılımlarının merkezden uzaklaştıkça düzenli bir artış veya azalış sergilememelerinin, kaynağın bölgedeki ana litolojiden (taş bilimi) kaynaklandığını açıkça gösterdiği, bu zenginleşmenin termik santrallerin bulunmadığı ancak benzer litolojiye sahip olmalarından dolayı ve bölgelerinden toplanan kaya ve toprak örneklerinde de tespit edildiği, kirlilik ve toksisite değerlendirmesi yapılırken topraktaki "toplam metal" değeri kadar, "alınabilir metal" değerinin de önemli bir ölçüt olduğu, bölgesinden toplanan toprak örneklerinin alınabilir Cd, Pb, Zn ve Cu içeriklerinin bitkiler için tehlike arz edecek miktarda olmadığı, ayrıca bölgenin kireçli, alkali yüksek KDK ve killi özelliklerde olması nedeniyle ağır metallerin toprakda absorbe olduğu, araştırma alanından toplanan su örneklerinin ise Cd, Pb, Cu, Zn, Cr, Ni ve Hg içeriklerinin "İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik"te belirtilen sınır değerlerin oldukça altında olduğu, araştırma alanından toplanan bitki örneklerinde belirlenen ağır metaller yönünden yasal bir sınır değer olmadığı, ancak literatür çalışmalarına göre değerlendirme yapılabileceği, toplanan buğday ve ayçiçeği bitki örneklerinde analiz edilen Cd, Pb, Ni ve Cr açısından birkaç örnekte, literatür çalışmalarında belirlenen sınır değerin üzerinde değer belirlendiği, bu durumun topraktan ziyade atmosferik taşınımlar nedeniyle özellikle geniş yapraklı bitkilerin toprak üstü aksamları üzerinde çökelmiş olabileceğini düşündürdüğü, fakat bu araştırmanın örnekleme aşamasının hasat sonrasına gelmesi nedeniyle ancak anız artıklarında örnekleme yapılabildiği, bitkilerin metal içerikleri konusunda yapılması gereken daha detaylı bir değerlendirmenin, bölgede yaygın olarak bulunan bitki vejetasyonlarından pilot bitkiler seçilmek suretiyle "hasattan önce" toplanacak örneklerde dane, sebze ve meyve gibi unsurlarda metal analizi yapılması gerektiği belirtilmiştir.
    Emsal dosyalara ibraz edilen ve sayılı dosyası üzerinden alındığı bildirilen, Tarım Ekonomistleri tarafından hazırlanan 11/07/2016 tarihli raporda ise; dava konusu alanda yetiştirilen ürün örneklerinde yapılan analizler sonucunda, örneklerin ağır metal, pestisit ve dioksin içeriklerinin "Yemlerde İstenmeyen Maddeler Tebliği", "Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği" hükümlerine uygun bulunduğu, santral sahasından alınan toprak örneklerinin ağır metal içeriklerinin bir çoğunun konsantrasyon değerlerinin, Toprak Kirliliği Yönetmeliği sınır değerlerini aşmadığı, yönetmelik sınır değerlerini aşan metallerin kaynağının da yörenin doğal yapısı olduğu, tarafından baca gazı emisyonlarının online olarak izlendiği, Müdürlük tarafından Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrol Yönetmeliği hükümlerinin aşılmadığının bildirildiği, bu durumun baca gazlarının tarımsal üretimde herhangi bir olumsuzluğa yol açmaması gerektiği biçiminde değerlendirildiği, hava kalitesi verileri ile alınan ürün ve toprak örneklerinde yapılan analizlerin santral kaynaklı herhangi bir kirliliği doğrulamadığı, santral civarında toprakta pH değerinin yüksek olduğu,
    ./..
    -3-

    bu durumun da toprak niteliğini değiştirecek bir asitlenme bulunmadığının göstergesi olduğu, dolayısıyla santral emisyonlarının zarara yol açtığının söylenmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
    Şu halde, termik santrallerden kaynaklanan bir zarar olup olmadığı hususunda, dosya kapsamında alınan raporlar ile yukarıda özetlenen raporlar arasında açık bir çelişki bulunmaktadır.
    Uyuşmazlığın çözümünde sağlıklı bir sonuca ulaşmak için, öncelikle termik santrallerden kaynaklanan bir zarar olup olmadığı hususu tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle; gerek eldeki tazminat dosyası, gerekse benzer nitelikteki ürün zararı ve taşınmaz değer kaybı dosyaları ve tespit dosyalarında rapor hazırlamamış, toprak, bitki ve tarım ekonomisi bölümlerinden seçilen uzman üç akademisyen ile çevre mühendisi ve dava konusu yerlerle ilgili bilgi ve deneyimi bulunan ziraat mühendisinden beş kişilik bir bilirkişi kurulu oluşturulmalıdır. Kurul tarafından; toprak ve bitki analiz sonuçları ile yapılan gözlem sonucu tespit edilen hususlar, taşınmazların yol, yerleşim yeri ve santrallere uzaklıkları ve konumları, hakim rüzgar yönüne ilişkin meteoroloji verileri, santrallerin çalışma kapasiteleri ve zamanları değerlendirilerek, toplam metal değerleri ile alınabilir metal değerleri tespit edilip, gerek yasal sınır değerler gerekse literatürde kabul edilen değerler ile kıyaslanarak, toprağın doğal yapısının bu sonuçlara etkileri açıklanarak, davaya konu taşınmazlarda santrallerden kaynaklı bir zarar doğup doğmadığı, taşınmazlarda değer kaybı meydana gelip gelmediği tereddüte yer vermeyecek şekilde açıklanmalıdır. Raporlar arasındaki çelişkiler nedenleri izah edilerek giderilmeli, Mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli, gerekçeli bir bilirkişi raporu hazırlanmalıdır.
    Yapılacak incelemeler sonucunda santral kaynaklı bir zarar doğduğu sonucuna varılması halinde ise; dava tarihindeki veriler esas alınarak tazminat hesaplaması yapılmalıdır.
    Mahkemece, açıklanan yönler gözetilmeyerek, yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi