Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/880
Karar No: 2010/4224
Karar Tarihi: 21.09.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/880 Esas 2010/4224 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/880 E.  ,  2010/4224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının açılmamış sayılmasına dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 12.11.2009 gün ve 110/120 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar ... ve ... birlikte açtıkları dava ile ...ilçesi 101 ada 7 numaralı parselin tapu kaydının iptaliyle adlarına tescili için kayıt maliklerinden ... aleyhine 6.11.2007 tarihinde dava açmışlardır.
    Dava sırasında davacılardan ... 13.12.2007 tarihli celsede duruşmaya katılmamış ve ... yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. ... davacı sıfatıyla 13.12.2007 tarihli celseye katılmıştır. Bilahare her iki davacı 15.01.2008 tarihli duruşmaya birlikte katılmamışlardır ve mahkemece davalı da davayı takip etmediğinden dosya işlemden kaldırılmıştır. Davacılar 28.01.2008 tarihinde dava dosyasını ilk defa yenilemişlerdir. HUMK. nun 409/son fıkrasına göre, dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Davacılardan ... ilk yenilemeden sonra 12.06.2008 tarihinde dava dosyasını takipsiz bırakmıştır. Bu takipsiz bırakma ilk yenilemeden sonra birinci takipsiz bırakmadır. Davacı ...’ın ise ilk yenilemeden sonra takipsiz bırakması yoktur. Davacılar 11.09.2008 ve 25.07.2008 tarihli vekaletname ile Av. ...’i vekil tayin etmişlerdir. ..., ilk yenilemeden sonraki takipsiz bırakmayı müteakip ikinci yenilemeyi 01.08.2008 tarihinde yapmıştır. Mahkemece 12.11.2009 tarihli oturumda davacılar vekilinin mazereti kabul edilmeyerek önce dosya işlemden kaldırılmış ve bilahare de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacılardan ...’ın ilk yenilemeden sonra birden fazla takipsiz bırakması söz konusu olmadığından verilen bu kararda isabet bulunmamaktadır. Davacı ...’ye gelince, davacı ...’nin ilk yenilemeden sonra birden fazla takipsiz bırakma eylemi son 12.11.2009 tarihli oturuma katılan vekili Av. ...’in mazeretinin kabul edilmemesi suretiyle oluşmuştur. Davacılar vekili, Av. ... 12.11.2009 tarihli duruşmadan önce, 12.11.2009 tarihli hakim havaleli mazeret dilekçesini göndermiş ve Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2007/417 esas sayılı dava dosyasının duruşmasında hazır olacağından
    ...Sulh Hukuk Mahkemesindeki görülmekte olan bu davaya katılamayacağını bildirmiştir. Davacı vekilinin bu mesleki mazeretinin yersiz olarak kabulü ve ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasında da isabet bulunmamaktadır. Zira, davacılar vekilinin mazereti mesleki mazeret niteliğindedir. Kendisine önceden bir daha mazeretinin kabul edilmeyeceği yönündeki hatırlatmalar ve ihtarların kanuni bir dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, her iki davacı yönünden açıklanan nedenlerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.09.2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Davacılar 22.11.1981 tarihli ve 10.09.2000 tarihli haricen düzenlenen zilyetliğin devri suretiyle satış sözleşmesine tutunarak davalı adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptaliyle adlarına tescilini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; eldeki dava 06.11.2007 tarihinde açılmıştır. 13.12.2007 günlü ilk oturuma davacılardan ... gelmediği için bu kişi hakkındaki davanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Ertelendiği 15.01.2008 günlü oturuma tarafların hiçbirisinin katılmaması nedeniyle resen dava yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.Aynı gün davacı Abdurezzak Çıkmaz; Çanakkale’den geldiğini, hava muhalefeti nedeniyle saatinde duruşmaya ulaşamadığını bildiren bir dilekçeyi mahkemeye sunmuştur. Bundan sonra 28.1.2008 hakim havale tarihli davacılardan ...’ın imzasını taşıyan ancak ...’ın ismi açıldığı halde imzası bulunmayan yenileme dilekçesi mahkemeye verilmiştir. Bunun üzerine yerel mahkeme yenileme talebini kabul ederek duruşmayı 13.3.2008 gününe bırakmıştır. 13.3.2008 günlü oturuma davacıların her ikisi birlikte katılmış ve beyanları alınmıştır. Ertelendiği 10.4.2008 günlü oturuma her iki davacı katılmış, davalı taraf gelmemiştir. Ertelendiği 12.6.2008 günlü oturuma davacı ... gelmiş, başkaca gelen olmamıştır. Bu oturumda davacı ... mazerette bildirilmediği için davası yenileninceye kadar işlemden kaldırılmıştır. Duruşma 16.9.2008 gününe ertelenmiştir. Davacı ... 01.08.2008 hakim havale tarihli dilekçeyle yenileme talebinde bulunmuş ve yenileme harcını da aynı gün ...Mal Müdürlüğüne makbuz karşılığı yatırmıştır. Bu aşamada davacılar müştereken Çanakkale 1.Noterliğinde düzenlenen 9492 yevmiye numaralı genel vekaletname ile avukat ...’i vekil tayin etmişlerdir. Yenilemeden sonra 16.9.2008 günlü oturuma davacılar vekili katılmıştır. Ertelendiği 13.11.2008 günlü oturuma davacılar vekili gelmiştir. Ertelendiği 25.12.2008 günlü oturuma davacılar vekili mazeret dilekçesi göndermiş, mazeret mahkemece kabul edilmiştir. Ertelendiği 19.2.2009 günlü oturuma davacılar vekili mazeret dilekçesi göndermiş, bu mazerette kabul edilmiştir. Yine ertelendiği 26.5.2009 günlü oturuma davacı vekili katılmıştır. Ertelendiği 26.5.2009 günlü oturuma davacı vekili mazeret dilekçesi göndermiş katılan davalılar ve bir kısım davalı vekili, mazeret dilekçesinin kabul edilmemesini istemişlerdir. Mahkemece davacı vekilinin bu mazeretin son kez kabulüne karar verilmiştir. Bu oturumun ertelendiği 22.6.2009 gününe davacı vekili katılmıştır. Ertelendiği 11.8.2009 günlü oturuma davacı vekili ve davalı vekili katılmıştır. Bu oturumun ertelendiği 12.11.2009 günlü oturuma davacı vekili mazeret dilekçesi göndermiş, katılan davalı vekili mazereti kabul etmediğini ve davayı takip etmeyeceğini bildirmiştir. Bunun üzerine mahkemece davanın HUMK’nun 409/1,5 ve 6.maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Yukarıda tarihleriyle açıklandığı üzere davacı ... davasını birden fazla takipsiz bırakması nedeniyle işlemden kaldırılmıştır. Bundan öte davacılar vekili önceki oturumlarda mazeret dilekçeleri göndermiş, ikisi kabul edilmiş, üçüncüsü son kez kabul edilmiştir. Son oturumda göndermiş olduğu mazeret dilekçesi karşı taraf vekilinin isteği ve bir önceki ara kararda dikkate alınarak kabul edilmemiştir. Yargılamaları yönetmek ve usul hükümlerini uygulama yerel mahkeme hakiminin görevi ve taktirindedir. Yargıtay yerel mahkeme hakiminin bizzat yapması gereken ya da yaptığı ve taktir ettiği işlere karışamaz. Ancak, hukuka uygunluk denetimini kanun ve içtihatlar çerçevesinde yapar. Bundan ayrı davacılar vekilinin o gün bir başka mahkemede duruşması varsa bir diğer mahkemedeki davasına bizzat kendisinin katılmasını gerektirmez. Şöyle ki; Avukatlık Yasası kapsamına göre bir başka avukatı tevkil yoluyla vekil tayin eder veya davacı asillere bizzat kendisi uyarıda bulunarak bu oturuma katılamayacağını kendilerinin mahkemede hazır bulunmasını isteyebilir. Bu şekilde meşru ve yasal yöntemler mevcut iken ve Avukatlık Yasasından doğan sair yetkileri de bulunduğu halde ayrıca mahkemece de uyarıldığı halde kabul olunmayacağını bile bile böyle bir talepte bulunması geçerli kabul edilemez. Yerel mahkemenin özellikle davacılardan ..."la ilgili olarak vermiş olduğu işlemden kaldırma ve açılmamış sayılmasına kararı ve bununla ilgili olarak HUMK’nun hükümlerini uygulaması son derece usul ve yasaya uygun bulunmaktadır. Davacı ...’nin işbu davadan doğacak hakları zarar görmüş ise vekilin sorumluluğunu gerektirir. Bu da vekil müvekkil arasındaki iç sorundur. Tüm bu nedenlerle Dairenin sayın çoğunluğunun özellikle davacı ...’la ilgili olarak ve bu meyanda vekilinin mazeretine yönelik vermiş olduğu karara açıkladığım nedenlerle katılmam mümkün değildir. Yerel mahkeme kararı bu yönüyle doğrudur ve bu kısmı onanmalıdır kanaatindeyim. 21.09.2010






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi