MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
1-Mahkemece 10/10/2014 tarihli ara kararı ile Dairemizin 10/04/2014 gün ve 2013/387 E., 2014/4073 K. sayılı bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden, sanık hakkında CMK 231. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında “duruşmalardaki tutum ve davranışları” lehine değerlendirilerek 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesi uyarınca cezasında indirim yapıldığı halde, temel cezanın belirlenmesi sırasında “duruşmalarda gözlenen kişiliği,” aleyhe kabul edilerek cezanın alt sınırdan uzaklaşılıp teşdiden tayin edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
3-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 gün ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu, 11/05/2012 tarihli sanık aleyhine temyiz bulunmayan ilk hükmün Dairemizin 10/04/2014 günlü ilamıyla CMK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.