3. Hukuk Dairesi 2019/1903 E. , 2019/9408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkin asıl davada ve alacak talebine ilişkin karşı davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece, asıl davanın ve karşı davanın reddine yönelik verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kiraya veren ile aralarında 16.06.2008 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığını, davacı kiracının kiralananda bir takım tadilatlara başladığı sırada uzman kişiler aracılığıyla kiralananın depreme dayanıklı olmadığının ve kullanıma elverişli olmadığının tespitini yaptıklarını, bunun üzerine davacı kiracı tarafından 12.09.2008 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, kira sözleşmesinin teminatı olması amacıyla davalıya verilen 10.000 Euro bedelli senetten kaynaklı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kira sözleşmesinden kiralananın gayet iyi durumda olduğunun anlaşılabildiğini, ancak davacı kiracının kiralananda izin almaksızın tadilatlar gerçekleştirdiğini, yapılan tadilatlar neticesinde kiralananın zarar gördüğünü belirterek asıl davanın reddini dilemiş, süresinde açmış olduğu karşı dava ile kiracı tarafından kiralanana verilen zararların bedeli olarak şimdilik 1.000 TL nin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında karşı davasını ıslah etmiştir.
Mahkemece, asıl davada davalı kiraya verenin talep edebileceği zarar miktarının 46.700,00-TL olduğunun tespit edildiği, menfi tespit talebine konu 10.000,00-Euro bedelli bononun dava tarihindeki Euro kuru karşılığının 19.329,00-TL olduğu, bu nedenle davacının davalıya karşı sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti yönündeki talebin reddine, karşı davada ise karşı davacının ıslah dilekçesinin bozma ilamından sonra ibraz edilmiş olması ve menfi tespit
davasına konu bononun dava ve karşı dava tarihi itibariyle değerinin, karşı davacının 1.000,00-TL tazminat talebinin üzerinde olduğu, karşı davaya konu tazminat talebinin asıl davaya konu bono ile fazlası ile karşılandığı gerekçesiyle karşı davanın ıslah dilekçesindeki miktar üzerinden reddine karar verilmiş; Hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalı-karşı davacı, kiralanana verilen zarar nedeniyle davacı-karşı davalıdan 1.000 TL zararının tazminini talep etmiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah etmiştir. Mahkemece, bozma ilamı sonrası ıslah yapılamayacağına ilişkin tespit yerinde ise de davacı-karşı davalı tarafından kiralanana verilen zararın 46.700,00-TL olduğu, menfi tespit talebine konu 10.000,00-Euro bedelli bononun dava tarihindeki Euro kuru karşılığının 19.329,00-TL olduğu kabul edilmesine böylece, kiralanandaki zararın davalı-karşı davacının elinde bulunan bono bedelinden daha fazla olduğu anlaşılmasına rağmen, Mahkemenin davalı-karşı davacının 1.000 TL tazminat talebine ilişkin değerlendirmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının sair temyiz taleplerinin reddine, 2. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı-karşı davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karşı dava açısından kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık, asıl dava açısından karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/11/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.