(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/28987 E. , 2020/2092 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi asıl ve birleşen dosya davalısı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, asıl dava dosyasında; müvekkilinin saat 08.00’de işe başladığını, kışın saat 18.30, yazın saat 18.30-19.00 a kadar çalıştığını, çoğu zaman haftanın 7 günü, resmi tatil günlerinde çalıştığını, izinlerini kullanmadığını ileri sürerek fazla çalışma ücret alacağı, ulusal bayram genel tatil ücret alacağı, hafta tatili ücret alacağı ile yıllık ücretli izin alacağını istemiştir.
Birleşen davada, davacı iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı için Nazilli 1.İcra Müdürlüğü"nün 2015/452 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, borca itiraz edilmesi üzerine takibin her iki davalı yönünden durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına yüzde 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacı temizlik işlerini ihale ile alan şirket işçisi olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, hiçbir alacağı bulunmadığını, husumet yönünden davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının asıl işvereninin belediye olduğunu, kısa süre yanlarında çalıştığını, alacakların zamanaşımına uğradığını ve tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı asıl ve birleşen dosya davalısı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin ulusal bayram genel tatil ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Ulusal bayram genel tatil ücret alacağı için de aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda; mahkemece asıl davada; 1.727,84 TL net yıllık izin alacağı ile 311,81 TL net genel tatil alacağının kabulüne, birleşen davada ise 4.341,76 TL kıdem tazminatına ilişkin itirazın iptali ve takibin devamına, diğer taleplerin reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının genel tatil günlerinde çavuşun belirlediği kişilerin nöbet tutuğu, ne kadar sıklıkla çalışma yapıldığına dair belirleme yapılmasının tanık beyanları ile mümkün olmadığı, fazla çalışma ve tatil ücreti bulunmadığı belirtildiği halde raporun sonuç kısmında nasıl hesaplandığı anlaşılamayan 311,81 TL ulusal bayram genel tatil ücret alacağının mahkemece hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Öte yandan 23.03.2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında 5.759.44 TL net kıdem tazminatı ile 1.727,84 TL net yıllık izin ücret alacağı hesaplandığı halde raporun sonuna eklenen hesaplama tablosunda 4.199,41 TL net kıdem tazminatı ile 1.135,01 TL net izin ücret alacağı hesaplanmıştır. Raporun sonuna eklenen hesaplama tablosunun rapor içeriği ile örtüşmediği farklı olduğu anlaşılmaktadır. Denetime elverişli olmayan çelişkili hesaplama içeren bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece sözkonusu çelişkiler giderilerek denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak dosya içeriği ile dayanakları değerlendirilmek sureti ile alacaklar hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.