Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22392
Karar No: 2019/20998
Karar Tarihi: 13.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/22392 Esas 2019/20998 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/22392 E.  ,  2019/20998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak fehedildiğini, baskı altında ibraname vb. belgeler imzalatıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile cezai şart talebinde bulunmuştur.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davalının özgür iradesiyle fesih protokolü imzaladığını ve iş akdinin bu şekilde sona erdiğini, davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, iş akdinin belirli süreli olması nedeniyle ihbar tazminatının söz konusu olmadığını, cezai şart alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının cezai şart alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, taraflar arasındaki 13.09.2012 tarihli iş sözleşmesinin 6. maddesinde "Taraflardan biri sözleşme süresi dolmadan her ne sebeple olursa olsun akdin feshi yoluna giderse, 1 ( bir ) yıllık brüt maaş tutarını cezai şart olarak öder." yönünde düzenleme bulunmaktadır. Mahkemece bu düzenlemenin sözleşmenin tek taraflı feshine ilişkin bir düzenleme olduğu, 25.06.2013 tarihli fesih protokolü başlıklı belge içeriği ile iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile sonlandığı ve davacının fesih protokolünün iradesi sakatlanarak baskı altında imzalatıldığının dosyada mevcut delillere göre ispatlanamadığından cezai şart alacağının reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirme hatalıdır. Şöyle ki, davacı fesih protokolünün imzalandığı aynı tarihte davalıya gönderdiği ihtarnamede, davacının 20.06.2013 tarihinde muhasebe müdürü tarafından çağırılmak suretiyle daha önce davacıya hiçbir ihbarda bulunulmamasına rağmen iş akdinin feshedildiğini, 25.06.2013 tarihinde tazminat ve diğer alacaklarını almaya gittiğinde davacıya uygulanan baskı sonucu çeşitli ibraname ve belgeler imzalatıldığını belirtmiştir. Davacıyla aynı gün iş akdi feshedilen davacı tanıkları ... ve ..., yargılama sırasında alınan yeminli ifadelerinde özetle; iş akitlerinin davalı tarafından feshedildiğini, alacaklarını alamama korkusu ve tekrar işe başlatılma ümidiyle belgeleri imzaladıklarını beyan etmişlerdir. Davalı tanığı ..., 20.06.2013 tarihinde davacının eylül ayında sona erecek olan iş sözleşmesini devam ettirmeyeceklerini davacıya bildirdiğini beyan etmiş, yine davalı tanığı ... da 2013 yılının Haziran ayında iş sözleşmesini devam ettirmeyeceklerini davacıya söylediğini beyan etmiştir. Davacı tanıkları davacının iddialarını doğrulamışlar, davalı tanıkları ise iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiğini beyan etmişlerdir. Davacının fesih protokolünün imzalandığı gün davalıya gönderdiği ihtarname içeriği ile davacı ve davalı tanıklarının beyanları birlikte değerlendirildiğinde 25.06.2013 tarihli fesih protokolünün davacının iradesi sakatlanarak baskı altında imzalatıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle geçerli bir fesih protokolünden bahsedilemeyeceğinden davacının cezai şart alacağının kabulü gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Mahkeme gerekçesinde, davalı işveren tarafından senet bedellerinin ödendiği ispatlanamadığından davacının hak kazandığı kıdem tazminatının ödenmediği belirtilmiş, hüküm kısmında ise, 04.10.2015 tarihli bilirkişi raporundaki senet bedellerinin davacıya ödendiği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur. Davacı vekili, 28.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde, dava açıldıktan sonra davalı tarafından peyderpey olmak üzere toplamda 15.576,09 TL ödeme yapıldığını belirtmiştir. Kıdem tazminatının ödenip ödenmediği konusunda mahkeme gerekçesi ve hüküm arasında çelişki bulunsa da, davacının ödeme yapıldığına ilişkin beyanı doğrultusunda hüküm kısmı doğru olup, gerekçenin düzeltilmesi gerekmektedir.
    4- Diğer yandan, kıdem tazminatına esas alınan giydirilmiş ücretin hesaplanması noktasında da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Mahkeme gerekçesinde, davacının giydirilmiş ücretinin hesabında ek ders ücretleri eklenmeden sonuca gidilerek hesaplama yaptırıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, ek ders ücretin giydirilmiş ücrete dahil edilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulduğu görülmektedir. Ek ders ücretlerinin giydirilmiş ücrete dahil edilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması isabetli ise de mahkemenin gerekçe kısmının da bu şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.Mahkeme hükmünün yukarıda yazılan sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi