Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
 I-Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
 II-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
 1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
 2-Borçlular hakkında yapılan 10 örnek takibe ilişkin olarak icra dairesine verdikleri mal beyanı dilekçelerinde, takip konusu borcu kabulle, altı taksitte ödemeyi taahhüd etmişlerdir. Bu durumda İİK.nun 170/a-3 maddesi hükmü gereği, aynı maddenin 2. fıkrası hükmü uygulanmaz.
 Açıklanan nedenle borçluların itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir.
 Kabul şekli bakımından da, İİK.nun 170/a maddesine göre karar verildiğine göre, anılan maddede tazminata hükmolunacağına dair yasal düzenleme bulunmadığından tazminata hükmolunması da doğru olmadığı gibi (YTL) yerine (USD) üzerinden hüküm kurulması ve birleştirilen dava dosyalarına kararda yer verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
 SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bendde yazılı nedenlerle alacaklı yararına İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.