Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23534
Karar No: 2019/21007
Karar Tarihi: 13.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/23534 Esas 2019/21007 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/23534 E.  ,  2019/21007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin ... İli ... ilçesinde önce kasaplık ardından da ayakkabıcılık yaptığını, emekli olmak için SGK ... İl Müdürlüğüne 29.07.2008 tarihinde yaş, prim sayısı ve yıl şartlarını doldurduğunu beyan ederek yazılı başvuruda bulunduğunu, SGK ... İl Müdürlüğünden cevap yazısında 25 yıllık hizmet süresinin dolmadığı gerekçesiyle müvekkilinin emekli olamadığını, bu durumun davalı kurumun kayıtlarında yapılan yanlışlıktan ileri geldiğini, zira kurumun kayıtları başka bir deftere aktarılırken müvekkilinin 01.01.1976 tarihinde kasap olarak kaydı bulunmasına rağmen, müvekkilin ismi dahil bazı isimlerin kayıt edilmediğini, yapılan bu hata yüzünden müvekkilinin onbir ay geç emekli olduğunu, fazladan onbir ay daha Bağ-Kur primi ödemek zorunda kaldığını ve emekli aylığına onbir ay daha geç kavuştuğunu, bu sebeple derin üzüntü yaşadığını ileri sürerek müvekkilinin geç emekli olması yaşadığı maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:Davalı ... vekili, bu davada davalı sıfatı olmadığı için husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, zira davacının iddia ettiği primlerin müvekkili kuruma ödenmediğini, muhatap kurumun Sosya Güvenlik Kurumu olduğunu, fazla prim ödemesi söz konusu ise bu durumda davalının fazla ödediğini iddia ettiği yerden primlerini talep etmesi gerektiğini, davacının bu olay nedeniyle derin üzüntü duyduğunu ispatlaması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın gerçekle bağdaşmadığı gibi davacı açısından sebepsiz zenginleşme unsurları ihtiva eden bir talep olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun l’inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4’üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
    İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava Miş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunur.Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun l’inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi gerekir.Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4’üncü maddesinde tanm ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
    Buna göre;
    1. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
    2. Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
    3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
    4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asildir.
    Somut olayda, davacı 01.01.1976 tarihinde kasap olarak esnaflık yapmaya başladığını, davalı ... Odasında üye olarak o tarih itibariyle kaydının bulunduğunu, ancak kurum yetkililerin kayıtları ilk defterden ikinci deftere aktarırken davacının isminin kaydedilmediğini, davalı kuruma karşı açmış olduğu davanın kabul edilerek oda kaydının 01.01.1976 olarak tespitine karar verildiğini, ancak bu yanlışlık sebebiyle daha geç emekli olduğunu, geç emekli olması nedeniyle daha fazla Bağ-Kur primi ödemek zorunda kaldığını ve emekli aylığının da geç ödenmesi nedeniyle maddi kaybının olduğunu, yaşanan olaylardan derin üzüntü duyduğunu ileri sürerek davalı ... Odasından maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İşbu davanın, meslek odası-üye ilişkisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Yani taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından, taraflar hakkında İş Kanunu hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir.Davaya bakmaya İş Mahkemesi değil genel hükümlere göre genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken görev hususu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi