Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2743
Karar No: 2019/9762
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2743 Esas 2019/9762 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/2743 E.  ,  2019/9762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalılar ..., ... Sigorta A.Ş. (Tasfiye Halinde) ve ... vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde dahili davalı ... ve davalı ...Ş. (Tasfiye Halinde) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili asıl davada; 24/05/2011 tarihinde, dava dışı ... sevk ve idaresinde bulunan hususi otomobilin başıboş gezen büyükbaş hayvana çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın BK. 56. maddesinde düzenlenen hayvan sahibinin kusursuz sorumluluğundan kaynaklandığını, müvekkilinin meydana gelen
    kazada ağır şekilde yaralandığını, kaza tarihinden beri tedavi gördüğünü, yüksek miktarda tedavi gideri ödediğini, davacının ölümden döndüğünü, uğramış olduğu kaza sebebi ile duymuş olduğu elem ve ızdırabın büyük olduğunu beyanla, 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, birleşen davada ise; aynı kaza nedeniyle yüzünde oluşan yara izlerinin tamamen yok olmadığını, bu nedenle yapılacak estetik ameliyatının giderlerinden davalı ... şirketinin sorumlu tutulması gerektiğini beyanla, davacının maddi tazminat tutalarının beirlenerek davalı ... yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın yetki yönünden reddini talep ettiklerini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sorumluluklarının davacının kusuru oranında olduğunu, gerçek değerin belirlenmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, zarar görenin kazaya sebep olan sürücünün aracında ve hiçbir güvenlik önlemi almaksızın koruyucu ekipman kullanmadan seyahat ederek zararın artmasında etkili olduğunu, maluliyet oranının tespiti açısından ATK raporu alınmasını beyan ederek, poliçe teminatına girmeyen kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümden reddini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Poliçede sürekli sakatlık tazminatı teminat limitinin 200.000,00 TL olduğunu, 6111 sayılı Yasa kapsamında sigorta şirketlerinin yaptığı aktarım nedeniyle tedavi ve tedavi giderleri kapsamında olan tazminatlara ilişkin sorumlulukları kalmadığını, bu nedenle geçici işgörmezliğe ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, kusur raporunun ATK raporları ve aktüer raporları ile tespit ve belgelenmesi gerektiğini, davacının işçi/memur olması sebebiyle SGK"dan çeşitli nevide tazminat alınmış ise bunların araştırılıp tespiti ve mahsubunun yasal zorunluluk olduğunu, bütün bu nedenlerle sorumluluklarının sigortalının kusur oranında ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu beyan ederek, tedavi gideri ve geçici işgörmezliğe ilişkin tazminat taleplerinin reddini, talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davanın maluliyet zararı açısından kabulü ile; 46.765,18 TL maluliyet zararı ile 4.476,06 TL bakıcı giderinin(Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile), davalı ... açısından olay tarihi olan 24/05/2011 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden ise dava tarihi olan 23/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı davalılar ..., ... Sigorta A.Ş.(Tasfiye Halinde) ve ... vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Dairesince; dosya kapsamı, delil durumu, gözönüne alınarak, Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, gerekçeli kararın hüküm kısmının 1. bendindeki "avans faizi" ibaresinin çıkartılıp yerine "yasal faiz" ibaresi eklenmesi ve hükmün 3. bendinin sonuna "hazineye irat kaydı" ibaresinden sonra gelmek üzere "(davalı ... şirketinin harcın 3.500,28 TL"sinden sorumlu olmak üzere)" ibaresi eklenmesi suretiyle, davalı ... vekili ile davalı-birleşen dosya davalıları Tasfiye Halinde ... Sigorta A.Ş ve ... vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı ... ve davalı Tasfiye Halinde ... Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, istinaf mahkemesi kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; dahili davalı ... vekilinin (2) ve (3) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, davalı Tasfiye Halinde ... Sigorta AŞ vekilinin ise yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki
    dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasınıda içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa"sının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
    Eldeki dosyada davacı vekili, 16.05.2016 havale tarihli dilekçe ile davalı ...Ş. mali bünye zaafiyeti içerisinde bulunduğundan, Güvence Hesabını davaya dahil etmiş, dilekçe Güvence Hesabına 24.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, dahili davalı ... sigorta şirketi kendini vekil ile temsil ettirmek suretiyle davaya cevap vermiş olmasına rağmen dosyada aldırılan 25.11.2016 tarihli hesap raporu bu davalı vekiline tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, kendini vekil ile temsil ettiren dahili davalı vekiline bahsi edilen bilirkişi raporu tebliğ edilip, rapora karşı beyan ve itirazda bulunma hakkı verilmeyerek davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    Bu durumda mahkemece 25.11.2016 tarihli hesap bilirkişisi raporu dahili davalı ... vekiline tebliği ile rapora karşı beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Ayrıca; zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
    Somut olayda dahili davalı ... vekili, davacının emniyet kemerini takmadığını, kazada müterafık kusurunun bulunduğunu savunmuş, dosyada aldırılan 16.10.2015
    tarihli ATK raporunda yolcu davacı ... emniyet kemeri takmayarak can güvenliğini tehlikeye attığı ve %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince
    hükme esas alınan hesap raporunda ise, davacının %10 müterafık kusur oranı indirlmek suretiyle hesaplama yapılmış ise de, mahkemece, bu yöndeki savunmalar ve ATK kusur raporu değerlendirilerek, davacının müterafık kusuru için %20 oranında tazminattan indirim yapılması gerekirken, yanılgılı ve Daire uygulamasına uygun olmayacak şekilde tazminattan %10 oranında müterafık kusur indirimi yapılmak suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması da doğru görülmemiş ve karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Tasfiye Halinde ... Sigorta AŞ vekilinin tüm, dahili davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın karar veren İlk Derece Mahkemesine, ilam örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.529,28 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Tasfiye Halinde ... Sigorta A.Ş."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı ..."na geri verilmesine 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi