22. Hukuk Dairesi 2017/25113 E. , 2019/21012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılardan ... Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre; davalı ...Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışma süresinin hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı ücret bordrolarının aksinin yine davalı işverence sunulan puantaj kayıtları ile ispatlandığı bu nedenle puantaj kayıtlarına göre bordrolarda tahakkuk bulunan aylarda belirtilen fazla çalışma sürelerinden fazla çalışma yapıldığının belirlenmesi halinde farkın hesaplanacağı kabul edilmiş ise de, bu kabul dosya içeriği ve dosya içerisinde bulunan kayıtlar ile örtüşmemektedir. Davalı işverence tüm çalışma dönemine ait puantaj kayıtları sunulmuş ise de bu kayıtlar imzalı olmadığı gibi bilirkişi raporunda belirtilenin aksine bu kayıtlarda aylık fazla çalışma saati belirtilmiş değildir. Örneğin, hükme esas alınan raporda bilirkişi puantaj kayıtlarında davacının 2010 yılının Ağustos ayında 225 saat aylık çalışma yaptığının anlaşıldığını kabul etmiştir. Ne var ki; 225 sayısının kayıtlarda 22 ve 5 olarak yazıldığı, arada boşluk bulunduğu, bu rakamların saati değil, ay içerisindeki çalışılan günler ile izinli olunan günlerini gösterdiği kanısına varılmaktadır. Açıklanan nedenle bilirkişi raporundaki hesaplamaya ve puantaj kayıtlarına itibar edilmesi hatalı olup fazla çalışma ücreti bakımından tanık beyanlarından hareketle sonuca gidilmesi gerekmektedir. Davacı tanıklarının ikisinin işverenle husumetli olduğu anlaşıldığından her ne kadar davacı tanıklarının beyanlarına yan deliller ile desteklenmedikçe değer verilemez ise de, davacı tanığı ... dahil davalı işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalar da dikkate alındığında davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde günlük 12 saat, diğer dönemlerde günlük 9 saat çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ve emsal dosyalardaki kabul birlikte değerlendirildiğinde, sezon dönemlerinde 08.00-20.00 saatleri arasında olduğu ve 1,5 saat ara dinlenme ile davacının haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, sezon dışı dönemlerde ise günlük 9 saat çalışma ile davacının haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmektedir.
Açıklanan nedenler ile fazla çalışma ücretinin belirtilen süreler ve davacının fiili çalışma süresi esas alınarak hesaplanması, imzalı ücret bodrolarında zamlı tahakkuk bulunan ayların dışlanması, belirtilen şekilde davacının çalıştığı süre göz önüne alınarak hesaplanan tutar üzerinden uygun bir indirim yapılarak usuli kazanılmış hak ilkesinin gözetilmesi suretiyle hüküm altına alınması gerekmektedir.Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.Davacı dava dilekçesinde, fazla mesai ücreti alacağı için en yüksek banka mevdaut faizi yürütülmesini, ıslah dilekçesinde ise kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklar için yasal faiz yürütülmesini talep etmiş olup; mahkemece fazla çalışma ücretinin ıslah ile arttırılan miktarı bakımından en yüksek banka mevdaut faizini aşmamak üzere yasal faize hükmedilmesi gerekirken, taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin ve yukarıdaki Kanun maddesine aykırı olacak şekilde, ıslah ile arttırılan miktar bakımından en yüksek banka mevdaut faizi yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.