Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10599
Karar No: 2019/5278
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10599 Esas 2019/5278 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/10599 E.  ,  2019/5278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının geniş sınırları itibariyle çekişmeli taşınmazı kapsadığı, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsadığı alan konusunda ise yapılan araştırmanın yetersiz olduğuna değinilerek; tapu kaydının tüm tesis ve tedavülleri ile haritası getirildikten sonra mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi, çekişmeli taşınmazın davalı yana ait tapu kaydı kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde geçerliliğini koruyan davalı tapusuna üstünlük tanınması, aksi halde hüküm tarihinden sora yürürlüğe giren 4071 sayılı Yasa hükümlerinin davada uygulama yeri bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 769 nolu parselin tespitteki vasfı ve yüzölçümü ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki narenciye ağaçları ile zeytin ağaçlarının ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a ait olduğunun Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi gereğince kütüğün beyanlar hanesinde belirtilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından muhdesata yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 16.04.2015 tarihli keşif sonrası alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile taşınmaz üzerinde keşif günü itibariyle belirlenen muhtesatlar esas alınarak, davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanununu 19/2. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesine şerh verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu 19/2. maddesine göre, taşınmaz mal üzerinde sahibinden başka bir kimseye ait muhdesat mevcutsa bunun, sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın beyanlar hanesinde gösterileceği düzenlenmiştir. Ne var ki; Mahkemece, anılan muhdesatların tespit günü itibariyle var olup olmadığı usulüne göre araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, tespit tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların belirlenmesi amacıyla mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen ve ziraat bilirkişilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, tespit tarihinde taşınmaz üzerinde hangi ağaçların bulunduğu, tespit tarihi itibariyle ağaçlar dikili ise bu ağaçların hangi tarihte dikildiği, kime ait olduğu ve iktisap sebebi ayrıntılı sorularak araştırılmalı; ziraatçi bilirkişiden, tespit tarihi itibariyle taşınmaz üzerindeki ağaçların dağılımı, cinsi ve yaşı konusunda ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, tespit tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde ağaçların dağılımının krokide işaretlenmesi istenmelidir. Diğer yandan, dosya içerisindeki belgelerden, mahkemece taşınmaz hakkında 1995 tarihinde ziraat bilirkişisi de hazır olduğu halde keşif yapıldığı ancak keşif sonrası düzenlenen raporun dosya içerisinde bulunmadığı, ayrıca anılan keşif tutanağından temyize konu bu taşınmazla birlikte 768 parsel sayılı taşınmaza yönelik de dava olduğu ancak bu parsele ilişkin davanın tefrik edildiği anlaşıldığından, tefrik edilen bu dosya içerisinde ilgili ziraat bilirkişi raporu araştırılarak dosya arasına alınmalı ve bilirkişilerin raporlarını hazırlarken bu rapordan da faydalanılması gerektiği düşünülmeli, raporlar arasında çelişki doğması halinde ise çelişkinin giderilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi