3. Hukuk Dairesi 2019/2045 E. , 2019/9529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının davalıdan şiddet gördüğünü, davalının düğünde takılan 25 adet çeyrek altın, 4 adet bilezik, 1 adet set takımı, 1 adet künyeyi düğün masrafları için bozdurduğunu, evlilik birliği içerisinde yatırım amaçlı olarak alınan 212 gram altının 1/2 sinin de davacıya verilmediğini ileri sürerek; altınların aynen iadesine, mümkün değilse bedeli olan 22.000 TL nin ( fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ) yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08/12/2014 tarihinde de talep sonucunu 8.549.50.- TL daha artırarak ıslah etmiştir .
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; çeyrek altının 14 adet olduğunu, 3 adet bilezik takıldığını, altınların bir kısmının evlilik birliği içinde davacının rızası ile harcandığını, bir kısmının davacıda kaldığını; ziynet eşyalarından tahsil edilen paraların davacı ve ailesi için harcandığını, tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmanın gündeme geldiğini, ziynet eşyalarının bir kısmının bu maksatla harcandığını, bir kısım altınların bozdurulduğunu, bebeğin erken doğum neticesi vefat etmesi üzerine davacının rahatlaması için tatil yapıldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişiler tarafından tespiti yapılan altınların davalıda olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 4 adet bilezik 43,73 gr, 22 ayar, 3740 TL değerinde 3 adet burma bilezik, 63 gr. 5387 TL değerinde 1 adet kelepçeli bilezik, 10 gr 534 TL değerinde 2 adet künye, 21 gr. 1796 TL değerinde bir adet set, 35 gr 1870 TL değerinde olmak üzere altınlar 22 ayar kabul edilmek suretiyle aynen davalı tarafından davacıya iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde ödeme tarihindeki Türk parası altın alış fiatı üzerinden değerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,çeyrek altınların günümüz ekonomik şartlarında değişen gelenek ve göreneklerde kadının ziyneti olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp, tasarruf aracı olarak kullanıldığından bu ziynet eşyası yönünden istemin reddine,, gerek çeyrek altınlar yönünden gerek külçe altınlar yönünden mal paylaşımlarına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/14364 esas 2016/12103 karar sayılı 24/10/2016 tarihli ilamıyla; “.. Somut olayda, mahkemenin çeyrek altınların ziynet eşyası olmadığına ilişkin gerekçesi isabetli değildir . Çeyrek altınların diğer ziynetlerden farkı olmadığı için bunlar da tıpkı bilezikler vb gibi kadına bağışlanmış sayılır,yukarıda anılan karineler de çeyrek altınlar için de geçerlidir.
Mahkemece, çeyrek altınlar da ziynet eşyası kabul edilerek taraf delilleri değerlendirilerek, yukarıda anılan ilkelere göre, davacının bu talebi yönünden de sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; yasal olmayan gerekçeler ile talebin reddi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Davacının evlilik birliği içinde yapılan birikim ile alınan altınların yarısına ilişkin talebi ise; "Değer Artış Payı" isteğine yöneliktir. (TMK.m.227) Bu isteğin esası "eşler arasındaki mal rejimi" sona ermedikçe dinlenemez. Dava tarihi itibari ile, tarafların evli olduğu, aralarındaki mal rejiminin henüz sona ermediği anlaşılmaktadır. Evlilik birliği içinde bunlar istenemeyeceğinden, davacının 212 gram altına yönelik talebine ilişkin verilen karar sonucu itibari ile doğrudur ,zira bu talep yönünden dava tarihi itibari ile dava koşulu gerçekleşmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bu defa; davacının kazanılmış hakkı da dikkate alınarak 4 adet bilezik 43.73 gram 22 ayar 3740 TL değerinde, 3 adet burma bilezik 63 gram 5387 TL değerinde, 1 adet kelepçeli bilezik 10 gram 534 TL, iki adet künye 21 gram 1796 TL değerinde, 1 adet set 35 gram 1870 TL olmak üzere altınlar 22 ayar kabul edilmek sureti ile aynen davalı tarafından davacıya iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde, ödeme tarihindeki Türk parası altın alış fiyatı üzerinde değerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacının 25 adet çeyrek altın talebinin kabulü ile davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, iade edilmediği takdirde 3810 TL olan bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının külçe altınların iadesine ilişkin talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacının faize yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Bilindiği üzere; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde karar vermesi gerekir (HMK 297). Buna rağmen, mahkemenin asıl veya yardımcı taleplerden biri hakkında, karar vermemiş olması mümkündür. Bu halde hakkında karar verilmemiş olan talep zımnen reddedilmiş sayılmaz. Çünkü, bu talep hakkında verilmiş bir karar yoktur.
Dava dilekçesinde, davacı tarafça ziynetlerin faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, ancak mahkemece bozma sonrası kesinleşen kısım haricinde hükmedilen çeyrek altınlar yönünden talep olduğu halde faize hükmedilmediği görülmekle bu hususta karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. maddesinin "2-Davacının 25 adet çeyrek altın talebinin kabulü ile davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, iade edilmediği takdirde 3810 TL olan bedelinin.. kelimesinden sonra gelmek üzere ..dava tarihinden itibaren yasal faiziyle.. ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.