Esas No: 2022/886
Karar No: 2022/6052
Karar Tarihi: 24.05.2022
Danıştay 6. Daire 2022/886 Esas 2022/6052 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/886 E. , 2022/6052 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/886
Karar No : 2022/6052
TEMYİZ EDENLER :1- (DAVACI) … Odası (… Şubesi)
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- … Bakanlığı
2- … Odası (… Şubesi)
İSTEMİN ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısmının esası yönünden, davacı tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısmının gerekçesi, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmının esası yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Çankaya İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin … Bakanlığı tarafından 3194 sayılı Kanunun 9. maddesine dayanılarak resen onaylanan … tarih ve … sayılı 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile … tarih ve … sayılı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, önceki 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali yolundaki yargı kararının gereklerinin yerine getirilmediği, özel statülü ve karma kullanımlar içeren özel planlama bölgesinde tek bir taşınmaza ilişkin parçacıl şekilde plan değişikliği yapılmasının, üst kademe plan olan 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının stratejilerine aykırı olduğu, dava konusu plan değişikliklerine ait açıklama raporunda taşınmazdan belediye hizmet alanı işlevinin kaldırılmasına ve bu işlevin telafi edilmesine yönelik herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, dava konusu plan değişikliklerinin sağlıklı gerekçelere dayanmadığı ve kamu yararı bakımından zorunluluk içermediği, plan değişikliğinin gerekçesini ve yapılan gereklilik analizlerini ayrıntılı şekilde açıklayan plan raporu hazırlanmadığı, plan değişikliğinden önce yapılması gereken araştırma, analiz ve jeolojik etüt çalışmalarının yapılmadığı, oluşan kalıcı nüfusun ihtiyacı olan ilave donatı alanlarının ayrılmadığı, kentsel ulaşım sistemini etkileyen plan değişikliklerinde hazırlanması gereken kentsel teknik altyapı etki değerlendirmesi raporunun hazırlanmadığı, uyuşmazlık konusu taşınmaza getirilen yapılaşma koşullarının, çevresindeki taşınmazların emsal ve yükseklik değerlerine göre yüksek olduğu, taşınmazda oluşacak yapı kitlesinin bölgenin silüetini bozacağı ve havalanma, rüzgar, gün ışığından faydalanma, mahremiyet gibi hususlar yönünden komşu parselleri olumsuz etkileyeceği, yakın çevresinden daha yüksek yapılaşma koşulu belirlenmesinin gerekçesinin anlaşılamadığı, plan değişikliğinin halihazır harita üzerinde hazırlanması nedeniyle çevresindeki planlı alanlarla nasıl bir bütünlük sağladığının tespit edilemediği, değişikliğin plan paftasının kendisi üzerinde yapılması gerekirken, halihazır harita üzerine yapılmasının planlama tekniğine aykırı olduğu, taşınmaz ile karşılıklı bina cepheleri arasında 35.00 metre mesafe bulunduğu, ancak çevredeki konut+ticaret işlevli parsellerde yapı yüksekliğinin 31.00 metre, dava konusu taşınmazda ise 39.50 metre olması nedeniyle Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince karşılıklı bina cepheleri arasındaki asgari mesafenin 42.50 metre olması gerektiği, bu nedenle dava konusu imar planı değişikliklerinin imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve bölge şartlarına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile taşınmaza getirilen sosyal tesis alanı (yurt) işlevinde niteliği itibariyle kamu yararı bulunduğu, diğer taraftan İdare Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda, yapılaşma koşullarına ilişkin tespitlerle planların kusurlandırıldığı, ancak dava konusu nazım imar planı değişikliğinde herhangi bir yapılaşma koşulu belirlenmediğinden, sadece taşınmaza sosyal tesis alanı (yurt) işlevi getirilmesine yönelik nazım imar planı değişikliğinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yönünden ise, taşınmaza getirilen yapılaşma koşullarının çevredeki emsal ve kat yüksekliği değerlerine göre yüksek olduğu ve gerekçesinin belirsiz olduğu şeklindeki bilirkişi değerlendirmesine karşılık, ülkemizdeki yurt ihtiyacı dikkate alındığında, taşınmazda öngörülen işlevin üstün kamu yararı taşıdığı, çevresinde bulunan parsellerden daha yüksek emsal ve kat yüksekliği belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, aynı gerekçeyle asgari bina mesafesinin Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. maddesinin 5. fıkrasının (b) bendine aykırı olduğu tespitine de katılma imkanı bulunmadığı, dava konusu imar planlarından sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yeniden onaylanarak 21.08.2019 tarihinde askıya çıkarılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği çalışmalarında, teknik altyapı değerlendirmesi analiz raporu hazırlanarak eksiklik sonradan giderildiğinden, bu yönüyle de planda hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak dava konusu uygulama imar planı değişikliğinin açıklama raporu ile plan notlarında alandaki jeolojik-jeoteknik etüt raporlarına ya da buna yönelik herhangi bir çalışmaya yer verilmediği, jeolojik etüt raporu hazırlanmadan, hazırlanmışsa da bu veriler dikkate alınmadan yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden kabulüne, Mahkeme kararının bu kısmının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca esastan incelenen davanın bu kısmının reddine, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısım yönünden istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı … Odası (Ankara Şubesi) tarafından, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin parsel ölçeğinde yapılmasının, söz konusu plan türünün tanımına ve amacına aykırı olduğu, önceki 2015 yılı onaylı imar planı değişikliklerinin taşınmazda yüksek yoğunluk öngörüldüğü gerekçesiyle iptaline karar verildiği halde dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinde de aynı doğrultuda yüksek yoğunluk kararlarının devam ettirildiği, bu suretle yargı kararının gereklerinin yerine getirilmediği, dava konusu imar planı değişikliklerinin kamu yararı amacı taşımadığı, kişiye menfaat sağlama amacıyla yapıldığı, parçacıl şekilde yapılan plan değişikliklerinin üst 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planının özel planlama bölgesine yönelik strateji ve kararlarına aykırı olduğu, bütün-parça ilişkisinin bozulduğu, hiçbir analize, çevresel etüde dayanmadan planlama yapıldığı, ileri sürülmektedir.
Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin üst 1/5000 ölçekli nazım imar planına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddedilmesine ilişkin temyiz istemine konu edilen kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı … Odası (… Şubesi) tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, temyiz istemine konu edilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmı hukuk ve usule uygun olup bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın bu kısmının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan dava konusu imar planı değişikliklerinin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından, temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısmının belirtilen gerekçe ile onanması, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" ibaresinin "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği" şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının davalı olarak belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Özel şahıs mülkiyetinde bulunan toplam 3.729 m2 büyüklüğündeki taşınmaza ilişkin önceki imar planlarının muhtelif yargı kararları ile iptaline karar verilmesi sonucunda taşınmaz plansız hale gelmiştir.
Bunun üzerine, taşınmazın maliki olan İlim Yayma Cemiyeti tarafından hazırlanan ve 05.11.2014 tarihli başvuru ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri, 3194 sayılı Kanunun 9. maddesi dayanak gösterilerek Bakanlık tarafından 02.07.2015 tarihinde onaylanmıştır.
Anılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile taşınmaza "sosyal tesis alanı (yurt)" işlevi, bu doğrultuda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile "E:2.80, hmaks:31.00 metre yapılaşma koşullarında yurt alanı" işlevi getirilmiş, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına askı süresi içinde taşınmaz maliki tarafından yapılan itirazın Bakanlıkça kabul edilmesi üzerine 02.09.2015 tarihinde yeniden onaylanan uygulama imar planı değişikliği ile taşınmazın 31.00 metre olan yüksekliği 42.50 metreye yükseltilmiştir.
02.07.2015 onay tarihli nazım ve 02.09.2015 onay tarihli uygulama imar planı değişikliklerine karşı … Odası (… Şubesi) ve … Belediye Başkanlığı tarafından ayrı ayrı açılan davalarda, dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen sırasıyla … tarihli, E:…, K:… sayılı ve … tarihli, E:…, K:… sayılı kararlara karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı ve …, E:…, K:… sayılı kararları, Danıştay Altıncı Dairesinin 06/04/2022 tarihli, E:2018/6424, K:2022/4269 sayılı ve 06/04/2022 tarihli, E:2018/6731, K:2022/4270 sayılı kararları ile gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır.
Anılan iptal kararları üzerine, taşınmazın maliki tarafından yeniden hazırlanan ve onaylanmak üzere doğrudan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişiklikleri, 3194 sayılı Kanunun 9. maddesi dayanak gösterilerek Bakanlık tarafından 07.06.2018 tarihinde onaylanmıştır.
Dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile taşınmaza "sosyal tesis alanı (yurt)" işlevi, bu doğrultuda 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile "E:2.70, hmaks:39.50 metre yapılaşma koşullarında yurt alanı" işlevi getirilmiştir.
Devam eden süreçte, 07.06.2018 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile taşınmaza getirilen 2.70 emsal değerinin, çevredeki kullanımların emsal değerine göre yüksek olduğu ve göreceli olarak düşürülmesi gerektiği belirtilerek, yine taşınmazın maliki tarafından hazırlanan ve onaylanmak üzere davalı Bakanlığa sunulan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği Bakanlık tarafından 09.08.2019 tarihinde onaylanmış, bu yeni planda taşınmazın yurt işlevi korunarak yapılaşma koşulları "E:2.20, TAKS:0.50, hmaks:10 kat" şeklinde belirlenmiştir.
Bakılan dava 07.06.2018 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzel kişiliği" başlıklı 123. maddesinde; idarenin, kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği, idarenin kuruluş ve görevlerinin, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayandığı; "Merkezi idare" başlıklı 126. maddesinde; Türkiye'nin, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere ayrıldığı, illerin idaresinin yetki genişliği esasına dayandığı hüküm altına alınmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8.maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, İmar Planlarının; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğunun sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planların belediye meclisi tarafından onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de yukarıdaki usullere tabi olduğu hüküm altına alınmış, "İmar planlarında Bakanlığın yetkisi" başlıklı 9. maddesinin birinci fıkrasında, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ve enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya yetkili olduğu, dördüncü fıkrasında, Bakanlığın birden fazla belediyeyi ilgilendiren imar planlarının hazırlanmasında, kabul ve onaylanması safhasında ortaya çıkabilecek ihtilafları halledeceği, gerektiğinde re'sen onaylayacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bakanlığın görevlerini düzenleyen 2. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde, "Her tür ve ölçekteki fiziki planlara ve bunların uygulanmasına yönelik temel ilke, strateji ve standartları belirlemek ve bunların uygulanmasını sağlamak, Bakanlar Kurulunca yetkilendirilen alanlar ile merkezi idarenin yetkisi içindeki kamu yatırımları, mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, enerji ve telekomünikasyon tesislerine ilişkin etütleri, harita, her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini resen yapmak, yaptırmak, onaylamak ve başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen ruhsat ve yapı kullanma izni vermek", (ğ) bendinde, "Gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dâhil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek; Bakanlıkça belirlenen finans ve ticaret merkezleri, fuar ve sergi alanları, eğlence merkezleri, şehirlerin ana giriş düzenlemeleri gibi şehirlerin marka değerini artırmaya ve şehrin gelişmesine katkı sağlayacak özel proje alanlarına dair her tür ve ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı ve yapı projelerini yapmak, yaptırmak, onaylamak, kamulaştırma, ruhsat ve yapım işlerinin gerçekleştirilmesini sağlamak, yapı kullanma izinlerini vermek ve bu alanlarda kat mülkiyeti kurulmasını temin etmek; 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan uygulamalara ilişkin her tür ve ölçekte etüt, harita, plan ve parselasyon planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak, ruhsat işlerini gerçekleştirmek, yapı kullanma izinlerini vermek ve bu alanlarda kat mülkiyetinin kurulmasını sağlamak", (h) bendinde, "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya mülkiyeti Hazineye, kamu kurum veya kuruluşlarına veya gerçek kişilere veyahut özel hukuk tüzel kişilerine ait olan taşınmazlar üzerinde kamu veya özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan yatırımlara ilişkin olarak ilgililerince hazırlandığı veya hazırlatıldığı halde yetkili idarece üç ay içinde onaylanmayan etüt, harita, her tür ve ölçekteki çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini ilgililerinin valilikten talep etmesi ve valiliğin Bakanlığa teklifte bulunması üzerine bedeli mukabilinde yapmak, yaptırmak ve onaylamak, başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili idarece verilmemesi halinde bedeli mukabilinde resen yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatını vermek" hükmü yer almıştır.
Aynı Kararnamenin Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün görevlerini düzenleyen 7.maddesinin 1. fıkrasında; "Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
...
g) Bakanlar Kurulunca (Cumhurbaşkanınca) belirlenen proje kapsamı içerisinde kalmak kaydıyla kamuya ait tescilli araziler ile tescil dışı araziler ve muvafakatleri alınmak koşuluyla özel kişi veya kuruluşlara ait arazilerin yeniden fonksiyon kazandırılıp geliştirilmesine yönelik olarak her tür ve ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı, kamulaştırma, arazi ve arsa düzenlemesi yapmak, yaptırmak ve onaylamak,
...
h) İdarelerin ihtilafı halinde, genel imar düzeni ve uyumunu sağlamak üzere, her türlü etüt, harita ve imar planı, plan değişikliği, plan revizyonu, parselasyon planı hazırlanması, onaylanması ve uygulanmasında koordinasyon sağlamak, ihtilafları gidermek, gerektiğinde ihtilaf konusu işi resen yapmak, yaptırmak ve onaylamak,
...
j) Kıyı ve dolgu alanları ile bu alanların fonksiyonel ve fiziksel olarak devamı niteliğindeki geri sahalarına ilişkin her tür ve ölçekteki etüt, harita ve planları yapmak, yaptırmak ve resen onaylamak ve bunların uygulanmasını sağlamak,
k) Bakanlar Kurulunca (Cumhurbaşkanınca) yetkilendirilen alanlar ile merkezi idarenin yetkisi içindeki kamu yatırımları, mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun hükümleri çerçevesinde yapılacak binalar, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, enerji ve telekomünikasyon tesisleri ile ilgili altyapı, üstyapı ve iletim hatları, yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı madde üretim tesisleri ve depoları, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı istasyonları gibi alanlar ile ilgili her tür ve ölçekteki planların yapılmasına ilişkin esasları belirlemek, bunlara ilişkin her tür ve ölçekteki harita, etüt, plan ve parselasyon planlarını gerektiğinde yapmak, yaptırmak ve resen onaylamak" düzenlemesine yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun "Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları" başlıklı 7. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde, çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak, büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin kanuniliğini düzenleyen Anayasa hükmü gereğince yetki kamu düzeninden olduğundan, kamu hukukunda bir yetkinin ancak kanunla kendisine verilen makam tarafından kullanılması esastır.
Yukarıdaki bölümde detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde 1/5.000 ila 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planlarını yapma, yaptırma, onaylama yetkisi büyükşehir belediyelerine, bu doğrultuda 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarını yapma, yaptırma, onaylama yetkisi ilgili ilçe belediyelerine ait olup bu genel yetki kuralının istinası olarak, 3194 sayılı Kanunun 9. maddesinde, 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddelerinde ve bir kısım özel kanunlarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına nazım ve uygulama imar planlarını yapma, yaptırma ve onaylama yetkisi verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, taşınmazın maliki olan İlim Yayma Cemiyeti tarafından hazırlattırılan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği tekliflerinin, ilgili belediye başkanlıklarına başvurulmadan, doğrudan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulduğu ve dava konusu plan değişikliklerinin 3194 sayılı Kanunun 9. maddesi dayanak gösterilerek Bakanlık tarafından onaylandığı görülmektedir.
Anılan Kanunun 9. maddesinin hangi fıkrası kapsamında dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilmemiş ise de, plan değişikliği tekliflerinin Bakanlığın önüne gelme şekline bakıldığında, iki belediye arasında ortaya çıkan ihtilafın giderilmesi amacıyla 9. maddenin 4. fıkrası kapsamında değil, aynı maddenin 1. fıkrası kapsamında planların onaylandığı anlaşılmaktadır.
Bu doğrultuda, taşınmazın mülkiyet durumu ve taşınmaza getirilen işlevin türü göz önünde bulundurulduğunda; özel şahıs mülkiyetindeki taşınmaza "sosyal tesis alanı (yurt)" işlevi getirilmesine ilişkin imar planı değişikliklerinin 3194 sayılı Kanunun 9. maddesinin 1. fıkrasında sayılan istisnalar kapsamında olmadığı açıktır.
Aynı şekilde, uyuşmazlık konusu taşınmazın Bakanlar Kurulunca (Cumhurbaşkanınca) yetkilendirilen alanlar veya özel proje alanı içerisinde yer almadığı, mülkiyetinin kamuya ait olmadığı ve bir kamu yatırımının gerçekleştirilmesi amacıyla veya yetkili belediyeler arasında çıkan ihtilafı gidermek üzere planlama yapılmadığı göz önünde bulundurulduğunda, Bakanlığın plan yapma yetkisine ilişkin 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yukarıdaki bölümde detaylarına yer verilen maddelerinde öngörülen koşulların da oluşmadığı görülmektedir.
Genel yetki kuralı gereğince dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği teklifinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği teklifinin ise Çankaya Belediye Başkanlığına sunulması gerektiğinden, bu noktada Bakanlığın plan yapma yetkisinden söz edilebilmesi için ya plan değişikliği tekliflerinin yetkili belediyelerce 3 ay içerisinde onaylanmaması ve ilgililerin talebi doğrultusunda Valilik kanalı ile Bakanlığa iletilmesi ya da 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yönünden Çankaya Belediye Başkanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında ihtilaf oluşması ve bu ihtilafın giderilmesi için 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği teklifinin Bakanlığa iletilmesi gerekmektedir. Belirtilen ilk ihtimalde her iki plan türü yönünden, ikinci ihtimalde ise sadece 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile sınırlı şekilde Bakanlığın plan yapma yetkisinden söz edilmesi mümkündür.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan yasal usuller işletilmeden doğrudan Bakanlık tarafından onaylanan dava konusu imar planı değişikliklerinin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından, temyiz istemine konu edilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmında isabet bulunmadığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğe ilişkin kısmında ise sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı görülmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne, davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmının kabulüne, anılan kararın bu kısmının kaldırılmasına, davanın reddine, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile reddine dair temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin kısmının BOZULMASINA, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.