Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12223
Karar No: 2022/9236
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/12223 Esas 2022/9236 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2021/12223 E.  ,  2022/9236 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar ..., ... ve davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R -
    Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalılar ..., ... ve davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
    Temyiz harç ve giderlerinin davalı ... tarafından yatırılmasının gerekip gerekmediği, HMK'nın 336/3. maddesi uyarınca Yargıtay tarafından davacının adli yardım talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine bağlıdır. Davalı ...’un adli yardım talebi ile ilgili olarak HMK'nın 336/2. maddesi uyarınca davalı vekilinin dilekçe ekinde sunduğu belgeler ile dosya içindeki sosyal ve ekonomik durum tespiti araştırma formundaki bilgilere göre adli yardım talebinin kabulüne karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
    Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz tapuda ... adına kayıtlı iken sahte vekaletnameyle tapunun davacıya devredildiği, durumdan haberdar olan asıl malik ...’un ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğu Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılıp, 2011/143 Esas sayılı dosya üzerinden görülen ceza davasında; ...’un resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık, davalı ...’un nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına, ...’in ise ölümü nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, ceza davasının henüz kesinleşmediği, asıl malik ...’un tapu iptali ve tescil davası açtığı, Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/110-2011/173 E/K sayılı kararı ile tapunun iptaline ve adına tapuya tesciline karar verildiği, bu kararın 09/02/2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 05/04/2012 tarihinde, 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı TMK’nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Bunun yanı sıra, her ne kadar davacı noterde düzenlenen sahte vekaletnameye dayalı olarak satın aldığı taşınmazın, sonradan yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptal edilerek gerçek maliki adına tescil edilmesi nedeniyle zarara uğramışsa da, kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamaktır. Tapu sicilinin tutulması görevini üstlenen Devlet, bu sicile tanınan güvenden ötürü hak durumuna aykırı kayıtlardan doğan tehlikeyi de üstlenmektedir.
    Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Ancak;
    1-Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
    Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yöntemle bir değerlendirme yapılmadığından, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2) Davalılar ... ve ... hakkında Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce mahkumiyet kararı verilmiş ise de mahkumiyet kararları kesinleşmediği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3) 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca açılan eldeki davada, davalılardan Hazine ve Noter yönünden tapu kaydı iptal edilen taşınmazın bedeline hükmedilmekle yetinilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davacı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil dosyasında yapılan yargılama gideri ve vekalet ücreti için Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2012/4158sayılı dosyasında yapılan ödemeler ile vergi idaresine aynı dosya nedeniyle yatırılan harcın ve davacının dava konusu taşınmazın üzerine bina yapılması için gereken işlemler nedeniyle yaptığı masrafların(vergi borcu, aplikasyon krokisi çizidirilmesi vb.) da tahsiline karar verilmesi, doğru olmadığı gibi bu bedellerin sadece haklarında mahkumiyet kararı verilen davalılardan tahsil edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davalılar ..., ... ve davalı Hazine’nin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi BOZULMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmaması, temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 24/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi