Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11696
Karar No: 2019/5299
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/11696 Esas 2019/5299 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/11696 E.  ,  2019/5299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "yapılan araştırma ve incelemenin yeterli bulunmadığı açıklanarak, yöntemince mera araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 292 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, çekişmeli taşınmazın davalı Hazinenin tutunduğu, 4753 ve 5618 sayılı yasalar uyarınca oluşan Hazine tapusu kapsamında kaldığının yanlar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, uyuşmazlığın taşınmazın kamu orta malı-mera niteliğinde olup olmadığı ve davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46/1. maddelerinde öngörülen koşulların oluşup-oluşmadığı noktasında toplandığı, ancak mahkemece taşınmazın bulunduğu yörede mera tahsis kararı bulunup-bulunmadığının araştırılmadığı, bulunmakta ise getirtilerek uygulanıp çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığının belirlenmediği, diğer yandan taşınmazın geleneksel biçimde mera olarak kullanılan yerlerden olup olmadığının da araştırılmadığı açıklanarak; taşınmazın bulunduğu bölgede mera tahsisi yapılıp yapılmadığının sorulup saptanması, yapılmış ise mera tahsis haritası ve eklerinin getirtilmesi, özellikle Hazine tapusunun temelini oluşturan belirtmelik tutanağı ve eki belgelerin celbedilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişilerin de hazır olduğu bilirkişi heyeti ile yöntemince keşif yapılması ve taşınmazın mera olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinildiği halde, mahallinde keşif yapılmadan ve bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı yasalar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı yasa uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı Mülki Amirlikten ayrı ayrı sorulup saptanmalı, yapılmış ise mera tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmeli; bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmaza komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisi bilirkişisi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde mera olarak kullanılan yerlerden olup olmadığı, kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında ayrı ayrı maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; mahkeme hakimi tarafından taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli; komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmeli ve bu fiziksel olgular da keşif tutanağına aynen geçirilmeli; dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tespitlerine bir kayıt ve belge esas alınmamış ise tutanakları içeriğinde vurgulanan maddi ve hukuki olgularla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, bir kayıt ve belge esas alınmış ise sözü edilen belgelerin nizalı parseller yönünü ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterdiği incelenmeli; davalı olup olmadıkları tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği incelenip irdelenmeli, bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı; uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı; bu yolla dava konusu taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera olup olmadığı ya da meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından fark bulunup bulunmadığı, özellikle dava konusu taşınmaza kuzey yönden komşu olan mera parselinden ne şekilde ayrıldığı, aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi izlemeye, yerel bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olduğu saptandığı takdirde bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı göz önünde tutmak suretiyle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi