MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı kooperatifin Devrek İcra müdürlüğünün 2008/1125,1128 ve 1130 E. sayılı dosyaları üzerinden icra takibine giriştiğini, davalının yazısı üzerine borcun yapılandırılarak ödendiğini, tüm bunlara rağmen icra dosyalarının derdest olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife borcu bulunmadığının tespiti ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının icra dosyalarına esas borcu 31.12.2010 tarihi itibariyle ödediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatife borcunun bulunmadığının tespitine, asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dava, davalı kooperatifin davacı ve arkadaşları aleyhine başlattığı icra takipleri sırasında yapılan ödeme nedeniyle, davacının borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı ve arkadaşları aleyhine 13.05.2008 tarihinde üç ayrı icra takibine girişildiği, davalı kooperatifin üyelerin borçlarının yapılandırıldığın ilişkin yazı gönderdiği, davacının 31.10.2010 tarihinde 9.990,72 TL ve 5.665,03 TL olmak üzere iki ayrı tahsil fişi ile ödeme yaptığı dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkemece, davanın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiği belirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan bilirkişi raporu hüküm tesisine yeterli değildir. Şöyle ki, davacı tarafın iddiası, yapılan yasal değişiklik ile borçların yapılandırıldığı, bu kapsamda davacının tüm borcu ödediği yönündedir. Davacı iddiasına göre yapılacak bilirkişi incelemesinde; davacı aleyhine başlatılan icra takibi dosyalarının yapılandırma kapsamında kalıp kalmadığı, zamanında davalıya başvurulup başvurulmadığı, yapılandırma sonrasında davacının ödemesi gereken tutar, davacının fiilen yaptığı ödemeler tutarı, öncelikle mahsup edilecek alacak bulunup bulunmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulmasıdır.
Bu durumda, mahkemece, bilirkişiden anılan hususları içerir ek bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2)Davacı kooperatif senede dayalı alacağın tahsili amacıyla icra takibine giriştiğine, senetler nedeniyle borçlu olunduğu davacı tarafın da kabulünde olduğuna ve davacının icra dosyasına ödeme yapmamış olmasına göre, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.