3. Hukuk Dairesi 2019/2407 E. , 2019/9626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik tesisatına yüksek voltajlı elektrik akımı gelmesi nedeniyle çıkan yangında evinin, içerisindeki eşyalarla birlikte hasara uğradığını ileri sürerek, 28.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; şiddetli rüzgarın etkisiyle YG hattının koparak AG hattı üzerine düştüğünü ancak, temas anında koruyucu sigortaların attığını, sigortaların değiştirildiğini, kusurlu olmadıklarını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 18.337,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 13/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar Dairemizin 30.05.2018 tarihli ve 2016/18493 E. 2018/6128 K. sayılı ilamıyla "Somut uyuşmazlıkta, dosyadaki bilgi ve belgelerden; yangının çıktığı yerin mesken olduğu, ancak yangın tarihi itibariyle davacının elektrik abonesi olup olmadığına dair herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Mahkemelerin görevli olup olmadıklarını, davanın başında kendiliğinden incelemesi ve görevsiz olunduğu kanısına varılması halinde öncelikle görevsizlik kararı vermesi gerekir. Çünkü, hükmü veren mahkemenin görevsiz olması, mutlak bozma sebebidir.
Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle görev hususunun değerlendirmesi bakımından, yangın tarihi itibariyle yangının çıktığı meskende davacının elektrik abonesi olup olmadığı araştırılarak, abone olduğunun belirlenmesi halinde, davaya konu olayın 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması, aksi halde şimdiki gibi işin esası hakkında hüküm kurulması ve böylece öncelikle görev hususunun çözülmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile 18.337,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 13/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafından bozma öncesi yapılan 25,20 başvuru harcı, davacı tarafça yatırılan peşin harçtan kabul ve red oranına göre davalının ödenmesi gereken peşin harç tutarı olan 42,39 TL, 77 TL posta ve tebligat gideri, 1.650,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere 1.794,59 TL ile bozma sonrası yapılan 98 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.892,59 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre ( %65-%35) 1.230,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışından kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Uyuşmazlık, tehlike sorumluluğundan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta; davalı kurum vekili tarafından mahkemenin 14.01.2015 tarihli ara kararına istinaden bir sureti dosyada bulunan 15.01.2015 tarihli ... seri, 37 sıra nolu makbuz ile mahkemece takdir edilen 1.650.00 TL bilirkişi ücreti ile dosya gidiş dönüş masrafı olarak takdir edilen 40.00 TL"nın yarısı olmak üzere yatırılan 845,00 TL gider avansının yargılama masraflarına dahil edilmemesi gerekirken, mahkemece yargılama giderleri hesaplanırken söz konusu miktarın davalı tarafından yatırılmış olduğu gözetilmeksizin, yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK. 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “3-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 25,20 başvuru harcı, davacı tarafça yatırılan peşin harçtan kabul ve red oranına göre davalının ödenmesi gereken peşin harç tutarı olan 42,39 TL, 77 TL posta ve tebligat gideri, 1.650,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere 1.794,59 TL ile bozma sonrası yapılan 98 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.892,59 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre ( %65-%35) 1.230,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, "Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 25,20 başvuru harcı, davacı tarafça yatırılan peşin harçtan kabul ve red oranına göre davalının ödemesi gereken peşin harç tutarı olan 42,39 TL, 77,00 TL posta ve tebligat gideri, 845,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere 989,59 TL ile bozma sonrası yapılan 98,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.087,59 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 712,254 TL"lik kısmının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine " ifadelerinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.