3. Hukuk Dairesi 2021/2183 E. , 2021/3667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının ve kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu, 23/11/2015 tarihli yazı ile " 01/01/2016- 31/12/2016 dönemine ilişkin kira bedelinin aylık 4.910TL olarak belirlenmiş olup takdir edilen bedel üzerinden kira sözleşmesi imzalanması gerektiği, aksi takdirde işgalci sayılacağı" hususunun bildirildiğini, kira artışının fahiş ve keyfi olduğunu, sözleşmedeki artış hükmüne göre kira bedelinin 2.423TL olması gerektiğini; öte yandan işgalci konumunda da olmadığını belirterek kiracılık sıfatının tespitini ve 2016 yılı kira bedelinin 2.423TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; kiralamanın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"nun 75. maddesine göre yapıldığı gözetilerek kiracılık ilişkisi kalmadığından kiracılık sıfatının tespiti ve kira parasının tespitini istemek mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Harca tabi davalarda, başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır (Harçlar Kanunu 27-28 mad). Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanun"unun 30 ve 32. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve ...nun 150. (Basit yargılama usulüne tabi davalarda HMK 320/4) maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Somut olayda; harca tabi dava değerinin, kiracılık sıfatının tespiti yönünden son dönemde ödenen bir yıllık kira bedeli ve kira bedelinin tespiti yönünden de; davacı tarafından ödenen ile hükmedilmesi istenilen aylık fark kira bedeli toplamı olduğu halde davacı tarafça sadece 29.20TL peşin harç ödendiği, her bir talep yönünden ayrı ayrı harç ödenmediği, mahkemece de eksik harcın ikmali için mehil verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yıllık kira bedeli ve aylık fark kira bedeli miktarı üzerinden eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması yerinde değildir.
2-2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu"nun “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75. maddesinin 3. ve 4. fıkrasında; “Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 sayılı Yasaya ya da Türk Borçlar Kanunu"na tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez.
Somut olayda; dava konusu ... Mahallesi, ... Caddesi adresinde yer alan 43 numaralı taşınmaza ilişkin 30/06/2005 tarihli kira sözleşmesinin davalı ile dava dışı ... arasında imzalandığı, devir talebi üzerine davalı ile davacı arasında 21/09/2010-31/12/2010 tarihleri arasına ilişkin kira sözleşmesi düzenlendiği ve söz konusu sözleşmenin feshedilmeyerek devam ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan ilkelere göre, 2886 Sayılı Yasanın uygulanabilmesi için kiralananın bu kanunda belirtilen usullerle kiraya verilmesi gerekir. Dairemizin geri çevirme ilamı sonucunda; ibraz edilen bilgi ve belgelerden, ilgili taşınmazın 2886 Sayılı Kanun gereğince kiraya verilip verilmediği hususu açıklıkla tespit edilememiştir. Bu nedenle, öncelikle mahkemece, davacı tarafından kira ilişkisinin devralındığı hususu gözetilerek, ilk kira sözleşmesinden itibaren devir evrakları ve devreden kiracı/kiracılar ile davalı arasındaki kira sözleşmeleri de değerlendirilmek suretiyle 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca, bu yasada belirlenen usullere göre kiralananın kiraya verilip verilmediği üzerinde durularak, 2886 Sayılı Kanun"a göre kiraya verildiğinin anlaşılması halinde kiracının 2886 Sayılı Kanunun 75. maddesi gereği süre bitiminde fuzuli şagil duruma düşeceği aksi halde ise TBK 347. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak sonucuna göre davacı talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.