3. Hukuk Dairesi 2019/3066 E. , 2019/9628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; ... İli, ... İlçesinde bulunan davalı ... Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğüne Ocak 2008 ile Haziran 2008 döneminde grup eğitim hizmeti olarak 27.747,68.TL ödenmesi gerekirken 48.673,84.TL ödendiğini ileri sürerek, fazla ödenen 24.916,12.TL"nın 01/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini taleple dava etmiştir.
Davalı, haksız iktisabın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Yapılan yargılama neticesinde mahkemece; karar verilmesine yer olmadığına, davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı lehine AAÜT 7/1 gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yersiz ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasına ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı HMK"nun Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 331. maddesi “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesini içermektedir.
Diğer yandan, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 6. maddesi gereğince; davanın konusuz kalmasının ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce gerçekleşmiş olması halinde tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına, ön inceleme tutanağının imzalanmasından sonra gerçekleşmiş olması halinde ise tarife hükümleriyle belirlenen ücretin tamamına hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacı kurumun mahkemeye sunduğu 19.09.2013 havale tarihli dilekçe ile, davalı kurumun 12.03.2013 tarihinde ferileri ile birlikte borcun tamamını ödediğini ve davalı taraftan herhangi bir alacaklarının kalmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davalı kurumun ön inceleme duruşması sonrasında borcun tamamını ödeyerek borcu sonlandırmış olması nedeniyle davacı lehine AAÜT 6. maddesi gereği 4.321,38 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 4. bendinde yer alan "davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı davada kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 7/1 maddesi gereğince hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili lie davacıya ödenmesine" ifadesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine 4. bent olarak "Davacı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi"nin 6. maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.321,38 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.