3. Hukuk Dairesi 2021/3270 E. , 2021/6349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kiraladığı işyerinde elektrik abonesi olduğunu, 01/09/1999 tarihinde işyerini tahliye ettiğini, ancak elektrik aboneliğini iptal ettirmediğini, işyerine taşınan dava dışı üçüncü kişilerin 05/08/1999-08/04/2005 tarihleri arasında tahakkuk eden faturaları ödememeleri üzerine evinin elektriğinin kesildiğini, söz konusu tarihlerde tahakkuk eden faturalarda belirtilen enerjiyi kullanmadığını ileri sürerek, toplam 12.318,48 TL tutarındaki faturalardan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; abonelik sözleşmesini iptal ettirmeyen davacının fatura bedellerinden sorumlu olduğunu, davacının 3.896,43 TL fatura tutarı ve 8.422,04 TL gecikme zammı olarak 12.318,48 TL borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 01/09/1999 tarihinden sonra tahakkuk ettirilen enerji bedelinin 1.231,85 TL"sinden davacının borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 24/03/2015 tarihli ve 2015/433 E. 2015/4871 K. sayılı kararla; davacının, aboneliği iptal ettirmedikçe tüketilen elektrik bedelinden (asıl borcun tamamından) sorumlu olacağı, davalı şirketin uzun süre ödenmeyen elektriği kesmemek şeklindeki eyleminin müterafik kusur olarak kabulü gerektiği, abone sözleşmesinde gecikme zammı alınacağına ilişkin bir açıklığın bulunmaması da gözetilerek, yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi, bu tarihten sonraki dönem için fatura borcuna yasal faiz ve KDV tatbik edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 25/12/2018 tarihli ve 2018/6243 E., 2018/13328 K. sayılı kararla; uyulan bozma kararının gereğinin yerine getirilmediği, elektriğin kesilmesi gereken tarihin 18/04/2000 tarihinden sonraki tahakkuk eden borçlar için yasal faiz ve KDV"sinin tatbik edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; alınan ek rapor uyarınca, elektriğin kesilmesi gereken faturadan itibaren asıl alacak dışındaki meblağlara %50 indirim yapılması durumunda toplam borcun 6.112,81 TL olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 4085849 tesisat nolu elektrik sayacının 01/09/1999 tarihinden sonra tahakkuk ettirilen enerji bedelinden 6.205,68 TL kısmı yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, geriye kalan kısmı yönünden talebin reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece, bozma kararına uyulmuş ancak bozma kararına aykırı olarak karar verilmiştir. Zira, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma kararlarında; davalının, elektrik tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil ettiği, ancak bu kusurun tüketilen enerji bedelinin aslından davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, sadece abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektireceği, bu nedenle elektriğin kesilmesi gereken tarihten sonra tahakkuk eden faturalar için yasal faiz ve KDV uygulanması gerektiğine işaret edilmiş, ancak mahkemece, 3.857,16 TL olan asıl borcun tamamından davacının sorumlu olduğu kabul edilmesine rağmen, elektriğin kesilmesi gereken tarihten sonraki faturalar için hesaplanan yasal faiz ve KDV"sinden ayrıca %50 indirim yapılmak suretiyle karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Buna göre, mahkemece yapılacak iş; davalının elektriğin kesmesi gereken 18/04/2000 tarihinden sonra tahakkuk eden tüketim bedelleri için yasal faiz ve KDV hesabı yapmak ve özellikle yasal faiz ve KDV"den ayrıca indirim yapılmaması gerektiğini gözeterek, bozmaya uygun bir karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi