Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3103
Karar No: 2019/9660
Karar Tarihi: 03.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3103 Esas 2019/9660 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/3103 E.  ,  2019/9660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ : İSTANBUL 10.SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak ve sözleşmenin feshi davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 03/12/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının maliki bulunduğu taşınmazda 01.04.2012 başlangıç tarihli ve 6 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, mecurun davalı tarafından yapılan imara aykırı tadilatlar nedeniyle belediye tarafından mühürlendiği ve sözleşme gereğince kullanılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle kira sözleşmesinin 28.02.2015 tarihi itibariyle feshedilmesine, mecurun kiraya verene iadesine, peşin ödenen kira bedellerinden tahliye tarihine kadar olan kira bedellerinin mahsubu ile kalan miktarın tahsiline, depozito ve teminat olarak verilen bononun iadesine ve mahrum kaldığı kar ve diğer zararların tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile tahsilini talep ettiği toplam rakamı 114.550,63 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı; kira sözleşmesinde taşınmazın otel ve pansiyon olarak değil işyeri olarak kiralandığını, davacının belediyeye müracaatı sonucu otel ruhsatının verildiğini ve kendisinin hiçbir kusuru olmadan davacının kusuru ile ruhsatın belediye tarafından iptal edildiğini, davacının iddia ettiği ödemelerin kendisine yapılmadığını, taşınmazın anahtarlarının kendisine teslim edilmeden ve kapıları açık bırakılarak davacı tarafından terkedildiğini ve sokakta yaşayan madde bağımlılarının kiralanan taşınmaza ağır hasarlar verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; sözleşmenin 28.02.2015 tarihi itibarı ile feshine, 30.000 USD bedelli depozito olarak verilen senedin davacıya iadesine ve 106.561,29 TL asıl alacak, 3.956 TL üç aylık mahrum kalınan kar, 4.033,34 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 114.550,63 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalının istinaf başvurusunun reddine ve davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar veren Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafından yapılan toplam 2.165,80 TL masrafın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2017/17186 Esas–2018/10079 Karar sayılı ve 16.10.2018 tarihli kararı ile; ".... Mahkeme kararında 3.956 TL mahrum kalınan kara hükmedildiği ve davalının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi hükmün gerekçe kısmında, "Davacının TBK 306, 307 ve 308. maddelerinde seçimlik olarak öngörülen haklardan sözleşmenin feshini tercih etmiş olması sebebiyle mahrum kalınan kar şeklinde bir talepte bulunamayacağı," belirtilmiş olmasına karşın, davalının istinaf başvurusunun tümden reddine karar verilmesi suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır. ...." gerekçesi ile bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyulmuş ve davacının açmış olduğu kiralayanın mecuru sözleşmeye uygun kullanıma elverişli bulundurmaması nedeniyle kira akdinin 28.02.2015 tarihi itibarı ile feshedilmesine, kiracı tarafından ödenmiş bulunan 106.561,29 TL asıl alacağın 4.033,34 TL işlemiş yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Kiracı tarafından güvence için verilen 30.000 USD bedelli 15.02.2012 tarihli senedin davalı kiraya verenden alınarak davacı kiracıya verilmesine, mahrum kalınan kar talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davalının 30.000 USD"lik senede yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı, sözleşmenin feshi ile ödenen kira bedellerinin iadesi ve 30.000 USD bedelli teminat senedinin iadesi için eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde dava değerini 20.000 TL olarak göstermiş, sonrasında 16.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de alacağını toplam olarak 114.550,63 TL olarak ıslah etmiş ve karar ve ilam harcının 1/4"ü olan peşin harç olarak yatırmıştır. Ancak, iadesi talep edilen 30.000 USD bedelli bono yönünden harç yatırılmadığı görülmektedir. Bu tür davalar bir hakkın yerine getirilmesine ilişkin olup, dava konusunun değeri üzerinden nisbi harca tabidir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27. ve devamı maddelerinde, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile eksik harç yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır. Anılan Yasa"nın 27. maddesinin son fıkrasında, "Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur." hükmü, 30. maddesinde de, "Mahkeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK"nın 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmü bulunmakta olup, söz konusu açık yasal düzenlemeler gereğince dava açılırken dava değerine göre peşin olarak yatırılması gereken 1/4 karar ve ilam harcının eksik alındığının tespiti halinde bu hükümlere göre işlem yapılması zorunludur.
    Bu durumda; dava konusu olayda, teminat senedinin 30.000 USD olduğu dikkate alınarak eksik harcın tamamlatılması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik harcın yeterli görülmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. O halde; bölge adliye mahkemesince; yukarıda açıklanan gerekçeye göre eksik harcın tamamlatılması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Ayrıca, davalı kiracı tarafından taşınmazın hor kullanılmasından dolayı 300.000 TL üzerinde hor kullanma tazminatının ödenmediği iddia edildiğine göre, ödenmeyen hor kullanma tazminatı olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre teminat senedinin iadesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.037TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi