20. Hukuk Dairesi 2015/11086 E. , 2017/931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dilekçesinde davalı adına tapuda kayıtlı ...köyü 220 parselin yörede 2003 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda kısmen orman olarak sınırlandırılan alanda olması nedeniyle tapusunun hukuki geçerliliğini yitirdiğinden iptali ile Hazine adına orman niteliği ile kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece “Davanın kabulü ile dava konusu İzmir ili Tire ilçesi ...köyü 220 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 03.07.2014 tarihli bilirkişi raporu eki krokide (B) harfi ile gösterilen 12759,64 m2"lik kısmın bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı Hazine adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen kalan 1800,36 m2"lik kısmın 220 parsel numarası ile zeytinlik vasfıyla davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3302 sayılı Kanuna göre tesbit tarihinden önce 09/04/2003 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dosyada bulunan dava konusu 220 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağında dayanak tapu kayıtlarının Mayıs 1959 tarih sıra no:89 Cilt no:119 sayfa no:97; Mayıs 1959 tarih Sıra No:90, Cilt No:119, Sayfa:98; Aralık 1947 tarih Sıra No:10, Cilt No:80, Sayfa No:133, Aralık 1947 tarih Sıra No:9 Cilt No:80, Sayfa No:132, Aralık 1955 tarih Sıra No:36 Cilt No:110, Sayfa No:20 ve Aralık 1955 tarih Sıra No:37, Cilt No:110 Sayfa No:21 tapu kayıtları olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın tapulama tutanağında yazılı dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavül kayıtları ile bu taşınmaza komşu taşınmazların kayıtlarının dosya içine alınmadan mahallinde keşif yapılarak hüküm kurulmuş olduğu görülmüştür. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ile çevresindeki taşınmazlar ve varsa dayanak kayıtları dosyaya getirtilmeli eski tarihli memleket haritası, kesinleşen orman tahdit haritası ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen
-2- 2015/11086-2017/931
elemanı aracılığıyla mahallinde yeniden yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; dayanak kayıtların 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu tartışılmalı, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 08/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.