3. Hukuk Dairesi 2019/1596 E. , 2019/9672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, karşı davada alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-k.davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 03/12/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; davalı-k.davacı vekili Av.... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davacı ile düzenlenen 01/08/2009 tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, iş yerinin onaylı projesine aykırı değişiklikler yapıldığının tespit edilmesi üzerine işletmesinin mühürlendiğini ve ticari faaliyetine son verildiğini, işyerine masraf yaptığını, eşyaların bir kısmının dava konusu işyerine uygun olduğundan söküp götürülmesi veya başka şekilde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek kira sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle şimdilik 10.000 TL"nin fesih tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 58.900 TL"nin tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiş, karşı davada ise 20.000 TL kira alacağının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, 12/02/2015 tarihli karar ile davacı tarafın menfi zararına yönelik davasının kabulü ile 58.900,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişebilir oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın müspet zarar kapsamındaki kar kaybı ve portföy tazminatı taleplerinin atiye bırakılmış olması sebebiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmün davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/11904 Esas, 2016/2497 Karar sayılı ilamı ile dava konusu yerin, sözleşme gereğince kiranın başladığı tarihte kullanmaya elverişli hukuki ayıptan ari bir şekilde teslim edilmediği,
davacı kiracının seçimlik haklarından akdin feshi ile kiralananın ayıplı olmasından doğan zararın verilmesini istediğini, Mahkemece davacı kiracının menfi zararlarının tahsiline karar verilmiş ise de davacı kiracının franchising sözleşmesi gereğince mimari hizmetler firma tarafından verildiğinden mimari hizmete ilişkin yaptığı ödemeleri davalı kiraya verenden talep edemeyeceği, ayrıca dava konusu yerde işleteceği pide salonu için alınan ve başka yerde kullanılamayacak masa-sandalye bedellerinin de davalı kiraya verenden tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı kiracının, kira sözleşmesine güvenerek kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu imalatlardan alınıp götürülmesi mümkün olmayan imalatların yapıldıkları tarih itibariyle bedelleri belirlenerek belirlenen değerlerinden de yıpranma payları düşülerek bulunacak imalat bedellerine hükmedilmesi gerektiği, karşı dava yönünden ise kiracının tahliye tarihi olan 20.05.2011 tarihine kadarki kira paralarından sorumlu olduğu kabul edilerek davacı tarafça varsa kira ödemeleri de dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karşı davanın tamemen reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davada davacının menfi zarara yönelik zararının kısmen kabulü ile 36.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı karşı davalının portföy tazminatı ve kar kaybı talebi yönünden bozma öncesi verilen karar kesinleştiğinden tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davada davacının talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL nin 03/04/2011, 3.166,66 TL nin 03/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Mahkemece, bozmaya uyularak, tuvalet tadilatı için işçilik dahil 12.000,00 TL, işyeri tavanının yapılması ile boya işleri için işçilik dahil 5.000,00 TL, mecurun tüm elektrik ve aydınlatma, telefon, data, ses düzeni, elektrik panosu, proje işleri için malzeme ve işçilik dahil 15.000,00 TL, havalandırma sistemi için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL olarak belirlenen imalat bedellerinden %10 yıpranma payı düşülerek, davacı kiracının 36.000,00 TL zararı olduğunun tespit edildiği belirtilerek hüküm kurulmuştur. Taraflar arasında düzenlenen, 20/05/2011 tarihli, teslim ve tesellüm belgesi başlıklı belgede, 5 kalem olarak belirtilen eşyaların bedelsiz olarak mal sahibine bırakıldığı belirtilmiş olup söz konusu belgede bedelsiz bırakılacağı belirtilen imalatlar arasında havalandırma sistemi ile aydınlatma ve elektrik sistemi bulunmaktadır. Ayrıca ilk hükme esas alınan bilirkişi raporunda da 20/05/2011 tarihli belgede yer alan imalatların bedeli düşülerek davacının zararı 58.900 TL olarak belirlenmiş ve bu miktarda tazminata hükmedilmiş, bu husus temyiz sebebi yapılmamıştır. Bu durumda, bedelsiz olarak mal sahibine bırakılacağı kararlaştırılan havalandırma sistemi ile aydınlatma ve elektrik sistemi bedeline hükmedimesi doğru görülmemiş, aynı zamanda usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde de olan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"un 428.maddesi uyarınca hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.