20. Hukuk Dairesi 2015/11090 E. , 2017/944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça verilen kesin süre içinde keşif gideri yatırılmadığından davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 18/02/2014 tarih ve 2013/10433 E. - 2014/2084 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 448. maddesi hükmü uyarınca 1086 sayılı HUMK"nın yürürlüğü sırasında tamamlanmış olaylarda 6100 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı açıktır. Dosya kapsamına göre, 1086 sayılı Kanun döneminde bu konuda tamamlanmış bir olgudan bahsedilemez. Öyle ise somut olayda; 6100 sayılı Kanunun gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Esasen, 1086 sayılı Kanunun 409. maddesindeki hukuki düzenleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesindeki düzenlemede de aynen korunmuştur. 6100 sayılı Kanunun 150/1. maddesi "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir" hükmünü, 150/2. maddesi ise "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez" hükmünü öngörmektedir. O halde, yazılı yargılama usulünün uygulandığı eldeki davada kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi uyarınca davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verilmesi hâlinde, dosyanın işlemden kaldırılması, süresi içinde yenilenmediği takdirde, açılmamış sayılmasına karar verilmesi..." gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından tüm yönlerden, davalı Hazine vekili tarafından davalı Orman Yönetimi lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre tapusuz taşınmazın tescili talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1744 sayılı Kanuna göre 1976 yılında yapılarak dava tarihinde kesinleşen 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 1992 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1966 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir.
Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar gerçek kişilerin temyiz itirazları yerinde olmadığı gibi, davanın ret sebebi de tek olduğundan davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik yoktur. Tarafların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.