22. Hukuk Dairesi 2019/7332 E. , 2019/21180 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Banka vekili , ..."ın ... şubesine 16.11.1999 tarihinde ..."nun, 17.11.1999 tarihinde ise eşi ..."nun müracaat ederek şube nezdinde oğulları ... adına kayıtlı ve kendilerinin genel vekaletname ile münferiden kullanıma yetkili oldukları Döviz Tevdiyat hesaplarının bulunduğunu bildirerek Bankadan 1.850,617 USD ve 580,00 DM"nin kendilerine işlemiş faizi ile beraber ödenmesini istediklerini bildirmeleri üzerine hesaplarda para bulunmadığının tespit edildiğini, adı geçen kişilerce ibraz edilen hesap cüzdanlarına benzeyen noter tasdikli cüzdan fotokopilerinin incelenmesinde; ibraz edilen cüzdan fotokopilerinin sahte olduğunun anlaşıldığını, söz konusu cüzdanların fotokopilerinin üzerindeki imzaların davalılardan ..."nun imzasına benzediğini, ... ailesinin 22.01.1999 tarihinde müvekkili bankanın ... Şubesine 1.876,320 DM getirdiklerini ve bu miktarın 193,930 TL kurdan, önce 313,874 - 737,600 TL"sini daha sonra da 326,900 TL satış kurundan 1.911,998 USD"ye çevrildiğini, ailenin bu paraya 70.800,00 USD ilave ederek toplam 1.882,798,00 USD" lik vadeli hesap açıldığını, bu hesabın ... adına olduğunu, anne ve babasının da hesabın kullanması konusunda vekaletnamesinin bulunduğunu, açılan bu hesabın yapılan 9 ödeme işlemi ile 22.04.1999 tarihinde tamamen sıfırlandığını, fiziki varlığı kabul edilen bu hesaba ilişkin 15.000,00 USD bedelli 27.01.1999 tarihli ödeme fişinin bulunamadığını, ayrıca 15.000,00 USD bedelli 26.01.1999 tarihli ödeme fişinde müşteri imzasının bulunmadığını, 649.775,00 USD bedelli üç adet tediye fişinde ..."nun imzasının bulunduğunu, paralardan 360.000,00 USD karşılığı Türk Lirasının ..."nun eniştesi olan ..."nın şube nezdindeki hesabına, 181.000,00 USD karşılığı Türk Lirasının, ... ve eşi ..."nun hesabına, 65.000,00 USD karşılığı Türk Lirasının ise ..."nun kardeşi ..."un hesabına aktarıldığını, bankada şef konumunda olan davalılardan Tuygun Senem Şahlıoğlu"nun iş sözleşmesinin feshedildiğini ve yakınlarının hesaplarından muhtelif tarihlerde toplam 5.568,916,500 TL"nin Şube Müdürü olan ..."nun hesabına aktarıldığını ileri sürerek, banka zararı olan 547.824,00 USD "nin 3595 sayılı Kanun"un 4/a maddesi hükmü gereği, dava tarihinden itibaren %17 oranında temerrüt faizi ile ve % 5 BMV ile birlikte davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı Banka vekili, ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin birleştirilen 2000/583 esas sayılı dosyasında da; yukarıda izah edilen olaylar sebebiyle davalılar tarafından suistimal sonucu ortaya çıkan 1.252,176,00 USD banka zararının 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren % 17 oranında işleyecek temerrüt faizi ve % 5 oranında BMV ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davalılardan ..."nun hesabından müvekkilinin hesabına yalnızca 5.568,916,500 TL aktarıldığının ileri sürüldüğünü, oysa alacak meblağının 547.824,81 USD olduğu belirtilerek çelişkiye düşüldüğünü, davalıya verildiği iddia edilen 100,000-150,000 USD" nin maddi delile dayanmadığını, davalı ..."nun şubenin içinde ayrı bir şirket olan ..." de çalışan birisi olduğunu, davalı ..."in borsada paralarını ... vasıtasıyla kullandığını, bu nedenle aralarında para alışverişi olabileceğini, müvekkili ile ... arasında husumet bulunduğundan müvekkilinin haksız yere suçlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu olayla müvekkilinin bağlantısının olmadığını, baldızı olan ..."nun müvekkilinden habersiz olarak hesap açtırdığını ve bu hesabın kullanıldığını, davalının hesabına gelen paradan haberdar olmadığını, bilmek zorunda da olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ..."nun banka müşterilerinden ..."nun hesabından peyderpey toplam 547.824,00 USD çekerek diğer davalılar ..., ... ve ..."un banka nezdindeki hesabına yatırdığı, daha sonra bu paraların bir kısımının ..., ... ve ..."nun talimatıyla yatırım amaçlı olarak kullanıldığı ve başka bankalar nezdindeki hesaplara aktarıldığı, davacı Bankanın şube müşterisinin zararını tamamen ödediği, davalılardan ..., ... ve ... hakkında ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/94 esas sayılı dosyasında dolandırıcılık suçundan beraatlerine karar verilmiş ve adı geçen davalılarca kendileri adına açılan hesaplardan ne gibi bir işlem yapıldığını bilmedikleri, bilmek zorunda da olmadıklarını savunulmuşsa da; davalı ..."nun banka şube müşterisinin hesabından çektiği paraları aynı zamanda akrabaları olan davalılar ..., ... ve ... adına yatırdığı ve söz konusu paraların bir bölümünün adı geçen davalıların talimatı ile başka bankalar nezdindeki yatırım hesaplarına aktarıldığı, akrabalık ilişkisi içinde bulunan davalıların bu denli yüksek miktardaki paraların ne sebeple hesaplarında bulunduğunu bilmemelerinin mümkün bulunmadığı, hayatın olağan akışına da uygun olmadığı, davalıların bu yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceği, bu durumda davalı ..."nun asıl dava ile açılan 547,824 USD zararın tamamından diğer davalılar ..., ..., ve ..."la birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçeleriyle tespit edilen 547.824,00 USD banka zararının davalılar ..., ..., ... ve ..."dan 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi gereğince tahsiline; her ne kadar davalı ..."nun da hesabına para aktarılması nedeniyle banka zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de, dosya kapsamı ve sunulan belgelerle davalı ... tarafından banka müdürü olduğu anlaşılan davalı ..."nun hesabına yatırıldığı iddia edilen paranın müşterinin hesabından çekilen para olduğuna ve ... hesabından çekilen para nedeniyle bankanın uğradığı zararla davalılardan ..."nun eylemi arasında illiyet bağı olduğuna dair delil bulunmadığından davalı ... hakkındaki talebin reddine karar verilmiştir.Birleştirilen dosyadaki zarar talebi yönünden ise; iddia edilen miktarda banka zararının bulunduğu sunulan belgelerle ispat edilemediğinden talebin reddine karar verilmiştir.Kararın davacı Banka ile davalılardan ... tarafından temyizi üzerine Dairemizce davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, somut dava ile birleştirilen ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2000/583 esas sayılı dosyası yönünden yeniden inceleme ve araştırma yapılarak hüküm kurulmak üzere bozulmasına karar verilmiştir.Bozmaya uyan Mahkemece, asıl dava yönünden bozmadan önceki gibi karar verilmiş; birleşen dava yönünden aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak 1.282.176,00 USD’nin davalı ...’ndan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı Banka ile davalılardan ... temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Bankanın tüm, davalı ...’ nun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Birleşen davada davalılar lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, birleşen davada davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ve davalılar lehine ret vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak davalılardan ...’un vekili bulunmamasına rağmen bu davalı lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasında yer alan “Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili için hesap ve takdir olunan 138.669,97 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “Davalılar ..., ... ve ... vekilleri için hesap ve takdir olunan 138.669,97 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ..."na iadesine, 14.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.