16. Hukuk Dairesi 2020/327 E. , 2021/3322 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 263, 457, 468, 469, 471, 473 ve 1128 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına; 1126 parsel sayılı taşınmaz ise, ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacı ... , miras yoluyla gelen hakka dayanarak, taşınmazlar hakkında ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazlardan 473 parselin hükümde gösterilen paylarla ... ve müşterekleri adına; yine 1126 parselin hükümde gösterilen paylarla ... ve müşterekleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde. çekişmeli 473 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davacı tarafça açılan davanın ilk olarak ... Tapulama Mahkemesi’nin 1975/315 Esas sırasına kaydedildikten sonra, 12.03.1976 tarihinde aynı mahkemenin 1975/314 Esas numaralı dosyasısı ile birleştirildiği, 1975/314 Esas sayılı dava dosyasının da 08.11.1995 tarih ve 1995/96 Karar numarası ile aynı mahkemenin 1975/202 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği; bahse konu birleştirme kararının incelenmesinde, birleşen 1975/314 Esas numaralı dosyada çekişme konusu olan parsellerin, iş bu dosyada hakkında hüküm verilen 473 parselle birlikte 1128, 457, 468, 469, 471 ve 263 parseller olduğu; 1975/314 Esas sayılı dava dosyasının, 22.07.2010 tarihli celsede birleştirildiği 1975/202 Esas numaralı dosyadan kül halinde tefrik edilerek, iş bu temyize konu 2010/50 Esas sırasına kaydedildiği ve iş bu 2020/50 Esas numaralı dosyanın tensip zaptının incelenmesinden de, dava konusu taşınmazların 1128, 457, 468, 469, 471, 473 ve 263 parseller olduğu, diğer dava konusu 1126 parselin de birleştirme ve ayırma kararları neticesinde müstakilen 2010/51 Esas sırasına kaydedilip 02.09.2010 tarihli celsede iş bu 2010/50 Esas sayılı dosya ile birleştirilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; eldeki davada, hakkında hüküm verilen 473 ve 1126 parsellerin yanında, çekişme konusu olmasına rağmen hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm verilmeyen 1128, 457, 468, 469, 471 ve 261 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazların da dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dava konusu 473 ve 1126 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellere ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- HMK’nın 294/3. maddesi uyarınca hükmün tefhimi, “hüküm sonucu”nun tutanağa yazılarak okunması suretiyle olur. Ayrıca mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı gerek 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde, gerekse mülga 1086 sayılı HUMK"nın 388. maddesinde belirtilmiş olup, buna göre, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, eldeki dosyada dava konusu olduğu gözden kaçırılarak 1128, 457, 468, 469, 471 ve 263 parseller hakkında olumlu yada olumsuz her hangi bir karar verilmemesi ve bu parseller hakkında sicil oluşturulmaması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile dava konusu bu parseller hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.