1. Hukuk Dairesi 2016/8853 E. , 2019/2607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, hastanede tedavi gördüğü sırada oğlunun borçlarının ödenmesi bahanesiyle davalıların kendisinden aldıkları vekaletnameleri kullanarak maliki olduğu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların bir kısmını kendi aralarında, tescil ettirip bir kısmını ise dava dışı üçüncü kişilere satış suretiyle devrettiklerini, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğin, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, taşınmazların iyinyetli üçüncü kişiler adına kayıtlı olması halinde satış tarihindeki gerçek bedellerin tespiti ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, verilen kesin süreye rağmen tapuda kayıt maliki görünen kişilerin davaya dahil edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeri ve toplanan delillerden; 10.06.2015 tarihli oturumda “Davacı vekiline dava konusu taşınmazları tapu kaydında malik olarak gözüken şahısları davaya dahil etmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı tarafa ihtarına” şeklinde ara karar oluşturulduğu, 14.10.2015 tarihli bir sonraki celseye tarafların katılmaması üzerine “HMK 150/1 maddesi gereğince dosyanın birinci kez işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 10.11.2015 tarihinde süresi içerisinde yenileme dilekçesi ibraz ettiği, mahkemece 20.11.2015 tarihli kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1. maddesinde düzenlendiği üzere oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbirisi gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Anılan Yasanın 150/4. maddesi gereğince işlemden kaldırılmış olan dosya, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir, dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez .Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava eski davanın devamı sayılır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar HMK"nin 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Somut olayda; davacı vekilinin 14.10.2015 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı, akabinde 10.11.2015 tarihinde süresi içerisinde yenileme dilekçesi ibraz ettiği tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; tapu iptal ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada kendisinin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasanın 35. maddesine, hem de TMK’nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca HMK’nun temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur. Öte yandan Usul Hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahali dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği açıktır.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.