3. Hukuk Dairesi 2019/2204 E. , 2019/9722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kurum elemanları tarafından 29/06/2009 tarihli tutulan tutanak ile davalının işyerinde elektrik kullandığı sayacın incelemeye alındığını, sayaç muayene sonucunda davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve 516,10 TL kaçak ve 2.278,30 TL elektrik bedeli olmak üzere toplam 2.794,40TL tahakkuk ettirilerek davalıya tebliğ edildiğini, ödenmeyen fatura için Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü"nün 2010/1684 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ederek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın ve aleyhine yapılan icra takibinin muhatabının kendisi olmadığını, kendisine ait olmayan sayaç hakkında tutulan tutanağı ve buna bağlı tespiti kabul etmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İstanbul 1.Asliye Hukuk Mahkemesince; dosyadaki delillere uygun bilirkişi raporunda davalının kaçak elektrik kullanmadığına dair tespitin yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 18.01.2018 tarih ve 2016/7985 esas - 2018/317 karar sayılı ilamı ile “1)Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Dosya içerisindeki 29.06.2009 tarihli tutanak, dava dilekçesine ekli bilgi ve belgelerden, 01.05.2003 tarihli kira sözleşmesi içeriğinden davaya konu uyuşmazlığın işyeri abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı; böylece, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, görev hususu göz ardı edilerek işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 22/05/2018 tarih ve 2018/110 esas 2018/256 karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası İstanbul 4.Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiştir.
İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesince; tüketim eğrisi incelendiğinde davalının kaçak elektrik kullanmadığına dair tespit yapılmış olup, bilirkişi raporundaki değerlendirme doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı hakkında bozma kararı verilmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 13/11/2018 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi "İstinaf" olup, görevli mercinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.