Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29107
Karar No: 2020/2115
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/29107 Esas 2020/2115 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/29107 E.  ,  2020/2115 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; iş sözleşmesi devam ederken davalı işveren tarafından bir kısım evrakların imzalatıldığını beyanla ücret alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının ödenmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili , davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı noktasındadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Aynı ilkeler ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları için de geçerlidir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı haftanın yedi günü çalıştığını, gündüz vardiyasının 07.00-19:00 arası, gece vardiyasının 19:00 – 07:00 arası olduğunu beyan etmektedir. Davalı vekili ise, fazla çalışma yapılması durumunda ücretinin ödendiğini beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamındaki tanık anlatımlarının günde 12 saat olmak üzere iki vardiya halinde çalışmanın gerçekleştiği yönünde olduğu , işin niteliği gereği davacı yanın herhangi bir vardiyada 12 saat işyerinde bulunduğu, 7,5 saat normal mesai , 1,5 saat ara dinlenme sonrası günde 3 saatten haftada 18 saat fazla çalışma yaptığını değerlendirilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Ne var ki; mahkemece beyanlarına başvurulan davacı tanıkları Serkan Bektaşoğlu, Mehmet Börk ve Zekeriya Can Akçagöz’ün, eldeki dosya ile beraber davacı vekili tarafından davalı işverene karşı seri halde açıldığı anlaşılan Ankara 29. İş Mahkemesi’nin 2016/876 - 2016/877 ve 2016/878 esaslı dosyalarında da davacı tanığı olarak gösterildikleri ve Mahkemece seri halde incelenen dosyalar için aynı celsede beyanlarının alındığı, beyanlarının genel ifadeler içerdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken, davacı tanıklarının beyanlarının her bir davacı için davacının yaptığı işin niteliği uyarınca ayrı ayrı alınarak davacının fazla çalışma iddiasının buna göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi iken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır.
    3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu davacının ücret alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
    Somut olayda, davacı Mayıs 2014 dönemine ait ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir. Dosyaya sunulan, davacı tarafça imzalı Mayıs 2014 bordrosunda ücret tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Mahkemece, davacının banka hesap hareketleri getirtilerek davacının Mayıs 2014 ücretinin ödenip ödenmediği belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması ve ayrıca davacının ücret alacağına ilişkin talebi Mayıs 2014 dönemine ilişkin iken Mahkemece, davacının talebi dışında 2014 Ekim ayı ücretinin ödenmediği gerekçesi ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 10.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi