22. Hukuk Dairesi 2016/23791 E. , 2019/21348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 10.07.2012-20.10.2014 tarihleri arasında mağaza müdür yardımcısı olarak ve en son primler dahil eline net 1.600 TL geçmek suretiyle ilk 8-10 ay 09:00-21:00, sonraki 1 yıl ; 2 gün 09:00- 21.00, 2 gün 11:00-21.00, diğer 2 gün 09:00-18:00, son 6-7 ay ise tekrar 09:00-21:00 (dini bayram haftalarında 09.00 ile 01.00 bazen 04.00, ramazan bayramından önceki 15 gün 09:00-24:00) şeklinde haftanın 6 günü genel tatiller dahil davalı emrinde çalıştığını 17.10.2014 tarihinde bölge müdürü ...tarafından haksız ve gerekçesiz olarak işten çıkarılıp istifasının istendiğini, 20.10.2014 tarihli ihtarname keşidesine rağmen hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma , ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ve ücret alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına yönelik davanın kabulüne, yıllık izin ve ücret alacağına ilişkin davanın ise konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatilinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı, ulusal bayram genel tatili ile hafta tatilinde çalışma yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatili ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatili ile hafta tatili alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ilk 8-10 ay 09:00- 21:00, sonraki 1 yıl 2 gün 09:00-21:00, 2 gün 11:00-21:00, 2 gün 09:00-18:00 saatleri, son 6,7 ay ise 09:00-21:00 saatleri arasında çalıştığını, dini bayram haftalarında 09:00- 01:00 saatleri bazen 04:00’e kadar çalıştığını, ramazan bayramından önce 15 gün 09:00- 24:00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiş, bilirkişi tarafından davacının tüm çalışma döneminde günlük 12 saat çalıştığı ve haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek, fazla çalışma tahakkuk olan aylar ve davacının yıllık izinde olduğu günler dışlanmak sureti ile hesaplama yapıldığı belirtilmiştir.Mahkemece dinlenen davacı tanıklarından ... ile ..."in davalı ile aralarında devam eden dava nedeni ile husumet bulunmaktadır. Tanık ... ise davacının çalışma koşullarını bilebilecek durumda olmayan tanıktır. Dinlenen davacı tanıklarından ..."er ise ;" ..haftada 6 gün çalışıyordu, Dini bayramlarda bir hafta 10 gün öncesinden 23:00-24:00"e kadar çalışıyorduk, son iki gün ise 02:00"ye kadar çalışıyorduk, dini bayram günlerinde sadece bir gün izin kullanıyorduk " şeklinde beyanda bulunmuştur.Davacının dava dilekçesindeki beyanı dikkate alındığında Mart 2013- Mart 2014 tarihleri arasında haftalık 10 saat fazla çalışma yaptığı ayrıca dini bayramlardan 1 hafta önce 09:00-23:00 saatleri arası, son 2 gün ise 09:00-02:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmelidir. Mahmemece yapılacak iş bilirkişiden ek rapor alarak, davacının Mart 2013- Mart 2014 tarihleri arasında haftalık 10 saat fazla çalışma yaptığı, 2013 yılı ramazan bayramının 7- 10 Ağustos, kurban bayramının ise 14-18 Ekim tarihleirnde olduğu dikkate alınarak, davacının bayramlar öncesinde 1 hafta 09:00-23:00 saatleri arası, son 2 gün ise 09:00-02:00 saatleri arasında çalıştığını kabul ederek, yine maaş bordrolarında tahakkuk olan dönemler ve davacının yıllık izinde olduğu dönemler dikkate alınmaksızın fazla çalışma alacağının belirlenmesinden ibarettir. Davacının dava dilekçesindeki talebini aşar niteliktefazla çalışma alacağı belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.