MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 30.03.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... deresi mevkiinde kain ... sayılı parselin Hazine adına kayıtlı iken 900 m² olarak 15/02/2006 tarihinde Hazineden müvekkilinin satın aldığını, taşınmazı satın aldıktan sonra 2010 yılında yapmış oldukları ölçüm sonucunda taşınmazın 389 m² olarak görüldüğünü, müvekkilinin kadastrodaki ve tapu kayıtlarındaki bu durumdan ve arazideki kaymadan kesinlikle haberdar olmadığını, tapu kayıtlarına güven ilkesi gereğince yapılan işlemlerden doğan zararın maliye hazinesince karşılanması gerektiğini, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile; 8.000,00.-TL"nin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.