3. Hukuk Dairesi 2019/5102 E. , 2019/9853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı ile arasında tarafına ait villanın kiralanması hususunda sözleşme yapıldığını, davalının 2013 Eylül ayında evi tahliye ettiğini, davalının kiralananı hor kullanması dolayısıyla kiralananın ancak 2014 Şubat ayında yeniden kiraya verilebildiğini, bu nedenle 2013 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayı kira bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine 8000 TL tutarında takip başlattığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; sözleşme sırasında bir aylık peşin kira ve 2000 TL depozito ödediğini, kiralananı davacı ile anlaşarak tahliye ettiğini, evin 40 yıllık olduğunu ve çatısı aktığı için ikinci katını hiç kullanamadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalının temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/1481 E 2015/10932 K sayılı ilamıyla mahkemece mahallinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu alınarak, tahliyeden sonra kiracının sorumlu olduğu kira parası miktarının belirlenmesi gerektiği ve kiralananın yeniden kiraya verilebileceği makul süre yargılama sonucunda belirlenebileceğinden davacının alacağının likit olmadığı, bu sebeple davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davaya konu taşınmazın 2 ay içinde yeniden kiraya verilebileceğine dair bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm kısmında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, gerekçede ise davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği ancak sehven bu konuda karar verilerek hüküm kurulduğu ifade edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere kiralanan taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul süre yargılama sonucunda belirlenebileceğinden alacağın likit olduğu söylenmez. Bu sebeple icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinin üçüncü paragrafında yer alan “Devamına karar verilen alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ifadesi çıkarılarak yerine, " Davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine," ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.