21. Hukuk Dairesi 2016/11347 E. , 2017/4816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ile davalılardan ..., ... ve ... Vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ... açısından davanın feragat nedeniyle reddine, davacı eşin maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı çocukların maddi tazminat istemlerinin reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... dışındaki davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı ..."e bağlı...Müdürlüğü"nün kendi sorumluluğundaki arazilerin sulama işini dava dışı ... Ltd.Şti."ne verdiği, davacılar murisinin bu dava dışı şirket sigortalısı olduğu, olay günü sulama işi sırasında oluşan bir sorunun giderilmesi için murisin, mülkiyeti davalı ..."e ait olmakla birlikte ... İşletmesi Müdürlüğü"nde meydancı olarak çalışan davalı ... kullanımındaki traktörle araziye gittiği, buradaki sorunun giderilmesi akabinde murisin geri dönüş yolunda traktörün arkasında bulunan çeki demirinin bulunduğu yerde ayakta seyahat etmeye başladığı, bir müddet sonra dengesini kaybettiği ve düşmemek üzere traktörün şoför koltuğundan tutmak istediği, davalı ..."ın da ona yardımcı olmaya çalıştığı fakat başarılı olamadığı ve her ikisinin da hareket halindeki traktörden düşerek traktöre bağlı römorkun altında kaldıkları, bu olayda davacılar murisinin vefat ettiği, davalı ..."ın ise yaralandığı, bu olaya ilişkin yapılan ceza yargılaması esnasında alınan kusur raporunda davacılar murisine de kusur izafe edildiği, davalı ..."nın kendi yaralanması nedeniyle açmış olduğu maddi ve manevi tazminat talepli dava dosyasında verilen yerel mahkeme kararının, Dairemiz"in 19/04/2016 gün ve 2015/9693 Esas - 2016/7030 Karar sayılı ilamı ile davacılar murisinin de kazanın meydana gelişinde kusurlu olduğu, bu nedenle kusur durumu yeniden değerlendirilmek üzere rapor aldırılması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun 77 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği yönü tartışmasızdır
Öte yandan Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; hukuk hâkimi, ceza davasındaki kusur oranlan bağlı değilse de, kesinleşen ceza mahkemesi kararıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporu oran olarak olmasa bile kesinleşen maddi gerçeklikler bakımından hukuk mahkemelerini bağlayıcı niteliktedir. Bu kapsamda yargılama konusu olayda davacılar murisi ..."un da kusurlu olduğu hem kesinleşen ceza davası hemde tüm dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Halin böyle olması karşısında işbu dosyada alınan ve müteveffa ..."a hiç kusur izafe etmeyen bilirkişi raporunun oluşa uygun düşmediği ve giderek bu rapor doğrultusunda eldeki davanın neticelendirilmesinin doğru olmayacağı açıktır.
Yapılacak iş, dosyanın konusunda ehil iş güvenlik uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetine yeniden tevdi ile yukarıda açıklanan ilkeler ışığında tarafların kusur durumunu etraflıca inceleyen, eldeki dosyanın davalısı ..."ın açtığı ve Dairemiz"in 19/04/2016 gün ve 2015/9693 Esas - 2016/7030 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen dava dosyasında bozmadan sonra aldırılacak kusur raporunu da birlikte değerlendiren bir bilirkişi kusur raporu aldıktan sonra çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar ile temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.