16. Hukuk Dairesi 2016/11437 E. , 2019/5571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan 140 ada 18 parsel sayılı 2.073,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, kadastro tutanağı ve tapu kaydının beyanlar hanesinde krokisinde (a) harfi ile gösterilen kargir tek katlı evin ... , (b) harfi ile gösterilen kargir tek katlı evin ..."a ait olduğu belirtilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davacının taşınmaz üzerinde bulunan ve ... lehine şerh verilen muhdesatın (evin) kendisine ait olduğunu belirterek lehine muhdesat şerhi verilmesini talep etmesi nedeniyle lehine muhdesat şerhi verilen ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm Dairemizin 15.09.2015 tarih ve 2014/21728 Esas, 2015/10428 Karar sayılı çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde (a) harfi ile gösterilen muhdesat sahibi ... davaya dahil edilmeden aleyhinde hüküm kurulduğundan davacıya muhdesat sahibi ... davaya dahil etmesi için imkan tanınması ve taraf teşkili sağlandığı takdirde işin esasına girilip iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinen bozma ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında muhdesat sahibi ... davaya dahil edilmiş ve yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 140 ada 18 parsel sayılı Hazine adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapusunun iptali ile arsa vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan ve (a) harfi ile gösterilen tek katlı kargir evin ..."e ait olduğunun tespiti ile buna ilişkin tapu kaydına şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişi raporunda davalı Hazinenin dayandığı tapu kaydının taşınmazı kısmen kapsadığı belirtilmesine rağmen, çekişmeli taşınmazda davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davalı Hazine tarafından dayanılan 03.05.1960 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydı usulüne uygun şekilde uygulanmamış, tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, kaydın dayanağı haritanın olup olmadığı hususunda araştırma yapılmamış ve dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan komşu parsellerin kadastro tutanakları getirtilip yerel bilirkişi beyanlarıyla denetlenmediği gibi, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve denetime elverişli olmayan beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle davalı Hazinenin dayandığı tapu kaydının yöntemince uygulanabilmesi adına; teknik fen memuru, jeodezi uzmanı olan harita mühendisi ve ziraat bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi heyeti ile çekişmeli taşınmazın öncesini iyi bilen, olabildiğince yaşlı mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca Hazinenin dayandığı tapu kaydının dayanağı haritanın bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılıp harita mevcut ise dosya arasına alınmalı ve yerel bilirkişi yardımı ve uzman fen bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı, fen bilirkişisine tüm kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri haritada işaret ettirilmeli, çekişmeli taşınmaza dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içerikleri ve varsa dayanağı olan kayıtların ilgili yerlerden temini ile dosya arasına alınmalı, uygulamaya ilişkin mahalli bilirkişi ve tanık sözleri, çekişmeli taşınmaza dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içerikleri ve varsa dayanağı olan kayıtlarla denetlenmeli, tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunun anlaşılması halinde, kayıt kapsamında kalan bölüm yönünden bu yerin öncesinin kaçak ve yitik kişilerden olup olmadığı yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla saptanmalı, taşınmazın niteliği itibariyle zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar, Kadastro Kanunu"nun 14 ve 46/1. maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği yerel bilirkişi ve tanıklara sorularak saptanmalı, tapu kaydının davalı taşınmaza uymadığının saptanması halinde ise, mahallinde dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre köyün boşaltıldığı ifade edilmekle, taşınmazın bulunduğu köyün devletçe resmen boşaltılan yerlerden olup olmadığı hususu idari makamlardan sorulup cevabi yazı dosya arasına alınmalı, buna göre; kadastro tespit tarihine kadar taşınmaz üzerindeki aralıksız ve çekişmesiz 20 yıl süre ile zilyetlik bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerinde kullanımın bırakılmış olmasının bu çerçevede iradi terk niteliğinde olup olmadığı hususları da tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.