22. Hukuk Dairesi 2016/22628 E. , 2019/21407 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı bünyesinde motor kurye olarak çalıştığını,iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve gerekçesiz olarak feshedildiğini beyan ederek, kıdem tazminatı , ihbar tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı temyizi yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve gerekçeli temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği dikkate alınarak, gerekçesiz temyiz dilekçesi çerçevesinde kanunun açık hükmüne ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususları ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda, yerinde bulunmayan bozma isteğinin REDDİNE,
Davalı temyizi yönünden;
1-Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz.Yukarıdaki yazılı kanun maddeleri ile açıklamalardan anlaşılacağı üzere mahkemenin hukuki dinlenilme hakkını yerine getirdiği, adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın, "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36/1. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 27 ye göre davanın taraflar kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini de içermektedir. Ayrıca ispatın taraflar bakımından yalnızca bir yük olmasının ötesinde aynı zamanda bir hak olduğu unutulmamalıdır.Hal böyle olunca hakkın ispatının usul kurallarına kaldığı gözetilerek, medeni yargılamanın amacının maddi hukuktan kaynaklanan sübjektif hakların korunması olduğundan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin tam olarak uygulanmasında titizlik gösterilmesi gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmesinin ardından davalı vekilince yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi verildiği ve tanık deliline dayanıldığı 28.03.2014 tarihli delil listesi ile tanıklarının isim ve adreslerini mahkemeye bildirdiği anlaşılmıştır. Mahkemece ilk celse davacı ve davalı tanıklarının ikişer tanesine davetiye çıkartılmasına, bir daha ki celse dinlenmesine karar verilmiş, davalı tanıklarının usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen ikinci celse hazır olmamaları ve davalı vekilinin tanıklarını gelecek celse hazır edeceğini beyan etmesi üzerine tanıklarını hazır etmesi için gelecek celseye kadar süre verilmiştir. 15.12.2014 tarihli üçüncü celseye davalı vekili katılmamış yapılan yoklamada davalı tanıklarının hazır olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili 17.12.2014 havale tarihli beyan dilekçesi ile 15.12.2014 tarihli ara karardan rücu edilmesini ve yargılamanın uzamaması için belirlenecek en yakın günde dinlenmesi için tanıkları adına ihzar müzekkeresi ya da davetiye çıkartılmasını talep etmiştir. Mahkemece davalı vekilinin talebi ile ilgili karar verilmeden ve tanıkları dinlemeden karar verilmiştir. Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya gelmemeleri üzerine davalı vekiline tanıklarını hazır etmek üzere süre verilmesi usule uygun değildir. Bu sebeple, davalı vekilince gerekli usuli işlemler yapılmasına rağmen, duruşmaya gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı çıkartılıp davalının gösterdiği tanıklar dinlenmeden, savunma hakkını kısıtlar şeklinde sonuca gidilerek dosyanın esası hakkına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.