16. Hukuk Dairesi 2016/6323 E. , 2019/5585 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiğinin belirlenmesi, jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi heyetine hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen rapor alınması" gereğine değinilmiştir. Bozma sonrasında ... ve ...; davaya konu tescil harici taşınmazların bir bölümünün kendilerinin zilyetliğinde olduğu iddiasına dayanarak davaya müdahil olmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra Belediye tarafından, tescil davası açan davacı-karşı davalılar ... ve arkadaşları ile Hazine aleyhine çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadim mera olduğu iddiasıyla ve taşınmaz bölümlerinin mera olarak sınırlandırılması ve özel siciline tescili, men"i müdahale ve ecrimisil talebiyle açılan dava, iş bu dava ile birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve arkadaşlarının davalarının kısmen kabulüne, 08.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda D1 ve F2/1, 28.09.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (E), (F1), (G1), (G2), (G3) ve (H1) ile gösterilen 1.006,914 metrekarelik taşınmazların Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/764 Esas, 2009/773 Karar sayılı veraset ilamındaki belirtilen paylar oranında 1/6 hissesinin davacılar Ali Karaçoban mirasçıları adına, Doğanşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/34 Esas, 2015/32 Karar sayılı veraset ilamındaki belirtilen paylar oranında 1/6 hissesinin davacılar ... mirasçıları adına, 1/6 hissesinin davacı ..., 1/6 hissesinin davacı ..., 1/6 hissesinin davacı ..., 1/6 hissesinin davacı ... adlarına yeni parsel numarası verilmek suretiyle kayıt ve tesciline, asli müdahiller ... ve ..."ün davalarının reddine, davalı karşı davacı ... başkanlığının davalarının kısmen kabulü ile 28.09.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A), (D2), (F2/2) ile gösterilen taşınmazlara davacı karşı davalıların el atmasının önlenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, el atmanın önlenmesine karar verilen taşınmazlar yönünden hesaplanan 401,94 TL ecrimisil bedelinin 24.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılardan alınarak davalı karşı davacı ... Başkanlığına verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi, davalı-karşı davacı ... vekili ve asli müdahillerden Mehmet Akgün vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkin olup, 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi hükmü uyarınca bu tür davaların Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine karşı açılması zorunludur. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince taşınmazın bağlı olduğu ... İlinde sınırları il mülki sınırları olmak üzere Büyükşehir Belediyesi kurulmuş olduğundan, davada ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da taraf olarak yer alması zorunlu olduğu halde; davacı yana, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınmadan ve yöntemince taraf teşkilinin sağlanmadan esas hakkında hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan; davalı-karşı davacı ... (kapanmakla Doğanşehir) Belediye Başkanlığı tarafından davacı-karşı davalılar ... ve arkadaşları aleyhine; ana dosya ile birleşen 2001/190, 2001/273, 2001/272, 2001/275 sayılı dava dosyalarında çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ... Belediyesi"ne ait olduğu iddiasıyla açılan men"i müdahale davalarının yanında; ayrıca, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadim mera olduğu iddiasıyla; mera olarak sınırlandırma, ecrimisil, tazminat ve men"i müdahale istemiyle açılıp iş bu dava dosyası ile birleştirilen 2004/433 Esas, 2016/12 Karar sayılı dava da mevcuttur. HMK"nın 297. maddesindeki düzenlemeye göre; verilen hükümde taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Ne var ki, mahkemece davalı-karşı davacı ... Belediye Başkanlığı’nın men"i müdahale ve ecrimisil talepleri hakkında hüküm kurulmuş ise de, mera olarak sınırlandırma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış ve el atmanın önlenmesi kararının gerekçesinin belirtilmemiş olması da isabetsizdir.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında davalı Hazine taraf olarak gösterilmeden karar oluşturulması da isabetsiz olduğu gibi temyiz konusu olabilecek bu hususun re"sen mahkemece hükmün tavzihi suretiyle değiştirilmek suretiyle HMK"nın 305. maddesine aykırı olacak şekilde Hazinenin karar başlığına eklenmesi dahi isabetsizdir. Hal böyle olunca; karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca sona erdiği göz önünde bulundurularak öncelikle davada ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı"nı da davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre her bir talep hakkında ayrı ayrı olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı-davacı ve müdahillere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.