7. Hukuk Dairesi 2013/8299 E. , 2014/5441 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 04/09/2012
Numarası : 2009/754-2012/657
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 1989 yılında davalıya ait işyerinde temizlik işçisi olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin 28/07/2009"da haksız ve sebepsiz olarak feshedildiğini, işe iade davası açtığını, TİS gereği haftalık çalışma süresinin 40 saati geçmemesi gerekirken haftanın 7 günü 06:00-15:00 saatleri arasında çalıştığını, TİS ile Cumartesi günlerinin akdi tatil, Pazar günlerinin ise yasal hafta tatili olarak kararlaştırıldığını, yemek molası ile günde 8 saatten 5 gün süre ile 40 saat çalıştığını ve ücretini aldığını, ancak Cumartesi -Pazar günleri ile çalışması nedeniyle kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, imzalatılmayan tek taraflı puantaj kayıtlarının bir kısmında Cumartesi veya Pazar çalışmalarının gösterilmekle birlikte TİS gereği ödemelerin yapılmadığını, TİS ile kullandırılması öngörülen izin süresinin tam olarak kullandırılmadığını, 6772 sayılı Yasa gereği ödenmesi gereken kanuni ikramiye ve akdi ikramiyeler ile yıllık kömür yardımlarının eksik ödendiğini, ödenen kısımlarında ödenmesi gereken tarihten sonra yapıldığını, bu nedenle faiz alacağı bulunduğunu, yine her ay verilmesi gereken otobüs kartları veya karşılığı bedellerinde ödenmediğini ileri sürerek ücret, akdi tatil, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücreti, otobüs kartı bedeli, ilave tediye, akdi ikramiye, kömür yardımı, işlemiş faiz alacakları ile koruyucu eşya ve giyim yardımı alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının 04/09/2009 tarihinde ödendiğini, bankaya yapılan ödemelerin davalı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeden kabul edilmesi nedeniyle faiz talebinin yerinde bulunmadığını, ücretlerde eksik ödeme olmadığını, davacının yapmış olduğu fazla mesai, akdi ve hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil çalışmalarının tahakkuk ettirilerek ödendiğini, yol parası alacaklarının 2004 yılına kadar bordrolar ile ödendiğini, 15 Haziran 2004 sonrasından akdin feshedildiği tarihe kadar olan net tutarı olan 4.443,26 TL"nin davacıya 04/09/2009 tarihinde ödendiğini, yakacak yardımının 2005 ve sonrası yıllar için net 1.437,66 TL olarak 04/09/2009 tarihinde ödendiğini, davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle dava tarihinden önceki dönemler için faiz talebinin de yerinde bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ücretinin 2,5 yevmiye olarak hesaplanması gerektiği, zamanaşımı def’inin dikkate alındığı, açık ve denetime elverişli olan ek rapor gereğince Pazar (hafta tatili) alacağı bakımından talep miktarı da nazara alınarak davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi gerektiği, davalı yanın Cumartesi (akdi tatil) alacakları bakımından hakkaniyet indirimi yapılmadığı yönündeki itirazının bilirkişinin hesaplarını puantaj kayıtları ve ücret bordrolarındaki çalışmalara göre yapması nedeniyle yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan istekler bakımından uygulanması gereken faiz oranı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 61 inci maddesinde, “Toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında ifaya mahkum edilen taraf, temerrüt tarihinden itibaren, bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir” şeklinde kurala yer verilerek, uygulanması gereken faiz oranı belirtilmiştir. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmelidir. Dava dilekçesinde yasal faiz istenmiş olması da bu bakımdan sonuca etkili değildir. Yukarıda sözü edilen faiz 2822 sayılı Yasada belirlenmiş olmakla, işçinin isteği bahsi geçen özel faiz olarak anlaşılmalıdır.
Yasada sözü edilen faizin uygulanabilmesi için işçilik alacağının Toplu İş Sözleşmesinden doğmuş olması gerekir. Yasal bir hakkın toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması bu konuda yeterli değildir. Dairemizce, 6772 sayılı Yasada öngörülen ilave tediye alacağının Toplu İş Sözleşmesinde tekrar edilmiş olması durumunda, sözü edilen alacağın yasadan kaynaklandığı sonucuna varılmış ve yasal faiz yürütülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Diğer yandan, alacağın bir kısmının yasadan bir kısmının ise Toplu İş Sözleşmesinden doğması halinde, kural olarak yasadan ve Toplu İş Sözleşmesinden doğan miktarlar ayrı ayrı belirlenmeli ve yasadan kaynaklanan için yasal faize, Toplu İş Sözleşmesi sebebiyle ödenmesi gereken miktar yönünden ise işletme kredisi faizine karar verilmelidir.
Somut olayda; hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin dayanağı Toplu İş Sözleşmesi olmayıp, her iki alacak da İş Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. Sözü edilen isteklerin ödenme tarihi Toplu İş Sözleşmesinde düzenlendiği için talep doğrultusunda işlemiş faiz hesabı ile isteklerin kabulü yerinde ise de hesaplamanın en yüksek işletme kredisi faizi ile yapılması hatalıdır. Gerekirse bilirkişiden ek hesap raporu alınmalı ve her iki istek bakımından yasal faiz oranlarına göre işlemiş faiz hesabı yapılmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.