9. Hukuk Dairesi 2016/27721 E. , 2018/6836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenlik nezdinde çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini, hafta içi 08:00-18:00 saatleri arasında, Cumartesi 08:00-17:00 saatleri arasında çalışıldığını, bunun yanında görevi gereği haftanın bazı günleri geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığını, bu çalışmalara karşılık fazla mesai ödemesi yapılmadığını, hafta tatili çalışma ücretlerinin ödenmediğini, görevi gereği ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmasına rağmen hak ettiği ücretlerinin ödenmediğini, bir kısım yıllık izinlerini kullanmadığını ileri sürerek, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, açılan belirsiz alacak davasının yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve HMK 107. maddesine aykırı olduğunu, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın ücret alacağı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 08:30-17:00 saatleri arasında çalıştığını, fazla mesaiyi gerektirecek herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, davacının imzaladığı ibraname ile müvekkili şirketi ibra ettiğini, fazla mesaiyi gerektiren bir çalışması bulunmadığını, fazla mesai yaptığında karşılığının bordroda ödendiğini, hafta tatili izinlerini düzenli olarak kullandığını, dini bayram ve resmi tatillerde gönüllülük esasına göre nöbet sistemi ile çalışıldığını ve listeye adını yazdıran işçilere bu çalışmasına ilişkin ücretlerinin zamlı olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmaya ilişkin ispat külfeti altında olan davacının talep ettiği döneme ilişkin fazla mesai çalışma ücretini, tanık deliline dayanarak ispat etmek istemesi halinde ancak bu dönemde aynı işyerinde çalışan tanık anlatımları ile ispat külfetini gerçekleştirebileceğinin kabulü gerekir.
6100 sayılı HMK"nun "Somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi" başlıklı 194/1.maddesi uyarınca; "Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar."
Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dilekçesinde hafta içi 08:00-18:00 saatleri arasında, Cumartesi günü 08:00-17:00 saatleri arasında çalışıldığını, bunun yanında görevi gereği haftanın bazı günleri geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığını iddia ederek fazla mesai ücreti talep etmiş, geç saatlere kadar çalıştığını iddia ettiği günlerin hangi günler olduğunu ve bu günlerdeki çalışma saatlerini belirtmemiş, bilirkişi raporunda davacının hafta içi 18:00"den sonraki çalışma saatleri davacı tanıklarının beyanlarına göre belirlenerek fazla mesai ücreti hesabı yapılmıştır.
Davacı ile benzer tarihlerde aynı işyerinde çalışanve aynı işi yapan işçilerin açtığı işçilik alacakları davalarında, işçinin haftalık 8 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ve kararlar Dairemizce onanarak kesinleşmiştir.
Dosya içeriğine göre ve aynı gün Dairemizin incelemesinden geçen işçilerin dosyalarındaki tanık anlatımlarından da, davalı işyerinde hafta içi 08:00-18:00 saatleri arasında, Cumartesi günü 08:00-17:00 saatleri arasında çalışma ile haftalık 8 saat fazla mesai yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, bu çalışma düzenine göre hesap yaptırılarak sonuca gitmektir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.