4. Hukuk Dairesi 2017/2735 E. , 2017/4466 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili 01/04/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine dair verilen 26/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalı kurum tarafından kesilen maaş ve sağlık giderleri kesintilerinin geri ödenmesi ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, vefat eden babasının emekli sandığından emekli olması nedeniyle bağlanan dul ve yetim aylığı maaşının muvazalı boşanma yaptığı için davalı kurum tarafından kesildiğini, maaş ve sağlık giderleri yönünden davalı kurumun iki ayrı icra takibi yaptığını, sayılı dava ile muvazalı boşanma olmadığının tespitine ve bağlanan maaşın tekrar ödenmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, babasından aldığı maaşın kesilmesi ile kararın kesinleşmesi arasında geçen sürede yapılan kesintilerin iadesi için davalı kuruma müracaat ettiğini, ancak davalı kuruma borcu olduğu için kurumca mahsup yapıldıktan sonra kalan olursa ödeme yapılacağının bildirildiğini, icra takip dosyalarına yaptığı itiraz üzerine takipleri durduğunu, itirazın iptali davası açılıp açılmayacağının davalı kurumun Hukuk müşavirliğince sorulduğunu, icra takiplerinin kararları nedeniyle takipsiz bırakılması yönünde görüş bildirdiğini, davalı kuruma yeni yapılan başvurunun da olumsuz sonuçlandığını, maaş ve sağlık giderleri kesintilerinin ödeme tarihinden itibaren ne kadar kesildiğinin tespiti ile 15.500,00 TL maaş ve sağlık giderlerinin 01/10/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile maaş ve sağlık giderlerine ilişkin yapılan kesintilerin kaldırılması ve icra takibi konusu borcun olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, cevap süresinin uzatılmasını istemiş, verilen süre içinde ise cevap vermemiştir.
Mahkemece, 5510 Sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden önce emekli sandığı iştirakçisi olan ve emekli olup vefat eden babasından dolayı yetim maaşı alan davacının, muvazalı boşanma nedeni ile yetim aylığının kesilerek davacıya borç çıkarılmasından kaynaklandığı, davacıya bağlanan aylığın kesilmesi işleminin 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargının görev alanına girdiği, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesi uyarınca dava şartı olan yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
./..
-2-
Dosyanın incelenmesinden; 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” hükmünü içermektedir. Davacı eşinden 06/09/1991 tarihinde boşanmıştır. Davacının annesi vefat ettikten sonra 01/03/1998 tarihi itibariyle 5434 sayılı kapsamındaki iştirakçi babasından yetim aylığı bağlanmıştır. Kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun"un 56/son maddesi gereğince bağlanan yetim aylığının 01/11/2008 tarihi itibariyle kesildiği anlaşılmaktadır. Şu halde; gerek alanında, kural olarak her kanun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki zamanda meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır; o tarihten önceki zamana rastlayan olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Buna göre; uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510 sayılı Kanun"un 56/son maddesi gereğince yapılmış olduğundan aynı Kanun’un 101. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemeleri görevli bulunmaktadır. Açıklanan nedenle; mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı vermesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.