
Esas No: 2019/1331
Karar No: 2022/1818
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1331 Esas 2022/1818 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Vergi borçlarının tahsili amacıyla yapılan e-hacizlerin kaldırılması ve haczedilen tutarın faizle iadesi istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi e-haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istem kısmen kabul etmiş, bölge idare mahkemesi ise tüm e-haciz işlemlerini hukuka aykırı bulmamış ve sadece emekli maaş hesabına uygulanan e-haciz işlemi yönünden kararı değiştirmiştir. Bölge idare mahkemesinin kararı temyiz edilmiş, ancak temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1331
Karar No : 2022/1818
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :... Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, aleyhe olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... Harfiyat Nakliyat İnşaat Akaryakıt Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacıya ait banka hesaplarına uygulanan e-hacizlerin kaldırılması ve haczedilen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek tecil faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ... Harfiyat Nakliyat İnşaat Akaryakıt Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kesinleşen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği halde ödenmemesi nedeniyle amme alacağının cebren tahsili için işlemlere başlandığı, bilgisayar kayıtlarında yapılan tetkikte şirketin mal varlığına rastlanılmadığından bahisle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla sorumluluğu tutarında ödeme emirleri düzenlenerek 03/01/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, anılan ödeme emirlerinin dava açılmaksızın kesinleşmesinden sonra uygulanan hacizlere karşı bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, ödeme emirlerine ilişkin hukuki tekemmülün ve haciz işlemlerinin yasal şartlarının oluşması sebebiyle, davacının ... Yeni Sanayi/Kayseri Şubesinde bulunan hesabına konulan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, bununla birlikte, davacının ... tarih ve ... sayılı dilekçe ile emekli maaşı üzerinde bulunan blokelerin kaldırılmasını talep etmesi üzerine ... Bankası Yeni Sanayi/Kayseri Şubesinde bulunan e-hacizlerin davalı idare tarafından aynı tarihte kaldırıldığı görüldüğünden, mezkur banka hesabına uygulanan haciz işlemi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare tarafından, asıl borçlu ... Harfiyat Nakliyat İnşaat Akaryakıt Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen ödeme emri ile davacı adına düzenlenen ödeme emrilerinin aynı tarihte vergi dairesinde davacıya tebliğ edilmesi karşısında, davacının 27/02/2009 tarihinde asıl borçlu şirket kanuni temsilciliği görevinden ayrılması ve tebliğ tarihi itibarıyla kanuni temsilcilik görevi bulunmaması nedenleriyle asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edilmesinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirlenen usule aykırı olduğu gibi, asıl borçlu şirket adına düzenlenen bir kısım ödeme emrinin şirket ortaklığından 27/02/2009 tarihinde ayrılan ...'a 22/07/2009 tarihinde, bir kısım ödeme emrinin ise, şirket ile hukuki ilişkisi ortaya konulamayan Nevzat isimli şahsa yapılan tebliğ işlemlerinin de tebliğ usulüne aykırı olması suretiyle alacağın şirket malvarlığından tahsili olanağı bulunmadığı tespit edilmeksizin ve kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsili yoluna gidilmeksizin ve şirket mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği hususu saptanmadan kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsiline ilişkin e-haciz işlemlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin kısmında hukuki isabet görülmediği, ayrıca; her ne kadar, vergi dairesi tarafından, davacının emekli maaş hesabı üzerindeki haciz ve bloke işlemlerinin kaldırıldığının bildirilmesi üzerine, vergi mahkemesince emekli maaş hesabına uygulanan e-haciz işlemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden, davacının emekli maaş hesabından e- haciz yoluyla tahsilat yapıldıktan sonra, haciz işleminin kaldırıldığı ve bu yolla tahsil edilen tutarın davacının hesabına iade edilemediği, başka bir ifade ile davacının emekli maaş hesabından e-haciz işleminin kaldırılmasına iişkin işlemin tüm hukuki sonuçlarıyla uygulanmadığının anlaşılması karşısında, Vergi Mahkemesi kararının emekli maaş hesabına ilişkin e-haciz işlemi yönünden verilen hüküm fıkrasında da hukuki isabet bulunmadığı, davacının faiz istemine gelince; haksız yere alınan vergi nedeniyle yoksun kalınan tutarın ödemenin yapıldığı tarihten itibaren, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunda öngörülen oranda faiz uygulanarak ilgilisine ödenmesi gerektiği, faiz talebinin aşan kısmının reddi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu e- haciz işlemlerinin iptaline ve haczedilen tutarın tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunda öngörülen faiz oranında işleyecek faiziyle iadesine, faiz isteminin aşan kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı hakkında tesis edilen e-haciz işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddiasıyla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.