22. Hukuk Dairesi 2016/23844 E. , 2019/21530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde çeşitli görevlerde çalıştığını, 2011 Nisan ayında ise mağaza sorumlusu olarak çalışmaya devam ettiğini ve bu dönemde dönemde mağazada en üst yetkili olmadığını, çalışma şartlarını ve mesai saatlerini mağaza müdürünün belirlediğini, müvekkilinin fazla mesai yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, resmi tatil, bayram tatili ve yıllık ücretli izin sürelerinde çalıştırılmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini ve bu sebeple 12 Eylül 2013 tarihli ihtarnamesi ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini, müvekkilinin aylık net 820,00 TL maaş aldığını ileri sürerek, ödenmeyen kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, hafta tatili alacağı ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, iddia edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, davacının 01.12.2006 tarihinde hizmet akdi ile çalışmaya başladığını, hizmet akdinin 5.maddesinde çalışma sürelerinin belirlendiğini, ücret bordrolarının davacı tarafından imzalandığını, tahakkuk eden ücretlerin davacı hesabına yatırıldığını ve müvekkil firmada herhangi bir alacağının bulunmadığını, beyanla davanın reddi geerktiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemce yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere, tanık beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi HMK"nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Mahkemece alınan 15.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu alacaklar, davacının aylık brüt ücretinin talebi gibi net 820,00 TL olduğu esas alınarak bu ücret üzerinden belirlenen 1.042,88 TL brüt ücret aldığının kabulü ile hesaplamıştır. Davacı vekilinin bu rapora karşı herhangi bir itirazı olmayıp, 25.06.2015 tarihli duruşmada raporu kabul ettiklerini beyanla ıslah talebinde bulunmak için süre istediği anlaşılmaktadır. Anılan rapora davalı tarafının itirazı üzerine yeniden başka bir bilirkişiden rapor aldırılmış ve 24.03.2016 havale tarihli bu raporda davacının aylık temel brüt ücreti 1.310,00 TL olarak olarak belirlenmiş ve bu ücrete bazı sosyal yardımların ilavesi ile tazminata esas giydirilmiş brüt ücreti bulunmuş ve davacının kabulünde olan ilk bilirkişi raporunda hesaplanmayan ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları, davacının açık itirazı olmamasına rağmen ikinci bilirkişi raporunda ayrıca hesaplanmıştır. Mahkemece bu ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınarak uyuşmazlık konusu alacakların kabulüne karar verilmiş ise de bu durum usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık oluşturur. İlk rapora davacı tarafın bir itirazı olmadığı halde, hesaplamanın daha yüksek olduğu ikinci bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verilmesi bu hakkın ihlalidir.Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi de usule aykırıdır. Buna göre, dava dilekçesinde davacının ücretinin aylık net 820,00 TL olduğunun ileri sürülmesine ve bu ücrete göre belirlenen brüt ücretinin 1.042,88 TL olmasına karşın, 1.310,00 TL brüt ücret aldığının kabulüne göre hesaplama yapılmış olması 6100 sayılı Kanun"un 26. maddesine göre talep aşımı mahiyetinde olduğundan ayrıca hatalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik inceleme ve hatalı değerlendşirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.