Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2447
Karar No: 2019/10014
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2447 Esas 2019/10014 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/2447 E.  ,  2019/10014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı dava dilekçesinde; 30.08.2012 tarihinde saat 10.00 sıralarında ikamet ettiği köyün mezrasında bulunan arazisinin içinden geçmekte olan davalı kuruma ait elektrik tellerinin, çıkan rüzgarın etkisi ile birbirine sürterek ark oluşturması sonucu yangın çıktığını, çıkan kıvılcımların arazideki kuru otları tutuşturması sonucunda 27 adet dut, 6 adet asma, 1 adet armut, 1 adet iğde, 6 adet ayva ve 5 adet kavak ağacı ile araziyi çevreleyen çit ile arazi sulama sistemine ait borularının tamamen yandığını, meydana gelen olayda davalının kusurlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde, nedensellik bağı bulunmadığını, BK’nun 58.maddesindeki koşulların oluşmadığını, meydana gelen yangının elektrik direğinden yayıldığına dair bir delil bulunmadığını, olayın elektrik kaçağından meydana geldiği kabul edilse dahi davacının müterafik kusurunun da dikkate alınması gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile,davacının uğradığı 7.610,00 TL zararın 30.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Diaremizin, 28.11.2016 tarihli, 2016/18717 Esas, 2016/13531 Karar sayılı ilamı ile; "Mahkemece, her ne kadar dosya kapsamında yer alan Kulp Belediye Başkanlığı’nın 30.08.2012 tarihli itfaiye raporu, 05.10.2012 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı, 30.08.2012 tarihli elektrik teknisyenlerince düzenlenen tutanak ve alınan ziraat bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosya kapsamında yer alan ve Dairemizin 25.05.2016 tarihli 2.geri çevirme ilamı sonrasında dosya kapsamına alınan 15.09.2016 tarihli bilirkişi rapor içeriği incelendiğinde, söz konusu bilirkişinin mahkemece icra edilen 14.05.2014 tarihli keşfe katıldığı,ancak tarafına dosyanın teslim edilmemesi nedeniyle raporunu tanzim etmediği, mahkemece 2016 yılı 8.ayında tarafına raporunu tanzim etmediği yönünde muhtıra çıkarılması sonrasında söz konusu raporu düzenleyerek dosyaya sunduğu, bu haliyle mahkemece verilen 11.12.2014 tarihli kararın elektrik bilirkişi raporu alınmadan verildiği anlaşılmakta olup, elektrik bilirkişi raporu olmadan mahkemece karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece hükme esas alınan 23.09.2014 havale tarihli ziraat bilirkişi rapor içeriği incelendiğinde ise, yandığı belirtilen ağaçların adedi ile 2012 yılı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden temin edilen birim fiyatlarının çarpılması suretiyle hüküm altına alınan toplam 7.610,00 TL’nin belirlendiği anlaşılmaktadır. Ancak ilgili ziraat bilirkişi raporunda söz konusu ağaçların sulama,çapalama, vb. yetiştirme masraflarının belirlenen ağaç bedellerinden mahsup edilmediği sabit olup, bu nedenle söz konusu ziraat bilirkişi raporu da hükme esas almaya yeter nitelikte olmayıp, söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, mahallinde refakate alınacak önceki bilirkişiler dışındaki alanında uzman elektrik, fen ve ziraat bilirkişileri ile keşif yapılarak Yargıtay ve taraf denetimine elverişli raporların alınması suretiyle, davacının davalı kurumdan talep edebileceği maddi bir zararının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, davacının uğramış olduğu 6.088,00 TL zararın 30/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, mahkemece; bozmaya uyma kararı verilmiş ise de, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş, bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmamış, bozmaya uygun karar verilmemiştir.
    Şöyle ki; mahkemece bozma ilamı doğrultusunda,dosyanın uzman ziraatçi bilirkişiye tevdi ile rapor alınmış ise de, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda da; söz konusu ağaçların sulama,çapalama, vb. yetiştirme masraflarının belirlenen ağaç bedellerinden mahsup edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi