Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5524
Karar No: 2019/21538
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/5524 Esas 2019/21538 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/5524 E.  ,  2019/21538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti :
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 15.08.1998 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, haberi olmadan işten çıkartıldığını, işverenlerin aynı olduğunu diğer davalı ... Boya San. ve Tic. A.Ş."de kayıtlarda 01.12.2005 tarihinde işe başlatıldığını ancak davacının aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, işin mahiyetinin ve işyerinin değişmediğini, davacının çalıştığı sırada iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ancak yasal haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti : Davalı şirketler vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı işyerinde çalıştığı sırada aynı zamanda servis şoförlüğü işi yaptığını, bu durumun ortaya çıkması neticesinde işyerini terk ettiğini, davacı hakkında devamsızlık tutanaklarının tanzim edildiğini,davalı işverenin 4857 Sayılı Kanunun 25/ll-(g) ve (e) maddeleri uyarınca haklı olarak davacının iş akdini bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini beyanla davanın reddi gerektiğiniş savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti :Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar Yargıtay (Kapatılan) 7.Hukuk Dairesi’nin 2015/16815 esas 2015/13323 karar sayılı 30.06.2015 tarihli bozma ilamı ile “ Mahkemece davacının ihbar tazminatı reddine karar verilmiş olması doğru ise de kıdem tazminatının kabulü gerekirken reddi hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne hakkındaki 29.12.2015 tarihli karar Dairemizin 2017/1555 esas 2017/2447 karar sayılı 16.02.2017 tarihli kararı ile “Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 15.08.1998-30.11.2005 tarihleri arasındaki çalışması, sonraki çalışması ile birleştirilmeksizin kıdem tazminatı hesabı yapılmıştır, davacının 15.08.1998-30.03.2012 arası fasılalı çalışmaları toplamı üzerinden kıdem ve hizmet süresi belirlenerek son ücreti üzerinden kıdem tazminatı hesabı yapılması ve yapılan ödemelerin avans olarak değerlendirilip kanuni faizleri ile birlikte belirlenen kıdem tazminatı hesabından indirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılamada verilen 20.02.2018 tarihli kararda “Davacının 15/08/1998-20/03/2012 (davacı talebine göre) tarihleri arasındaki fasılalı çalışma süresinin toplam 4873 gün ( 13 yıl, 6 ay 13 gün ) olduğu,-Davacının son aya ait Mart 2012 bordrosuna göre aylık brüt ücretinin 1.551,00 TL ve günlük brüt 51,70 TL olduğu, buna göre davacıya ödenmesi gereken kıdem tazminatının;13 yılx30 günx51,70,TL= 20.163,00 TL, 6 ay / 12 ayx30 günx51,70=775,50 TL 13 gün/365 günx30 günx51,70=55,24 TL Toplam:20.993,74 TL olarak hesaplandığı” belirtilmiş, karar tarafların temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 2018/10864 Esas 2018/1991 Karar sayılı bozma ilamı ile, “ ..bozma ilamı doğrultusunda hesaplanan toplam kıdem tazminatı alacağından mahsup edilen avansa faiz net miktar üzerinden yürütülmüş ancak belirlenen miktar brüt toplam alacaktan mahsup edilmiştir. Brüt miktardan net miktarın mahsup edilmesi hatalı olmuştur.” ve “..bozma konusu olmayan davacının son ücreti usulü kazanılmış hak ilkesine aykırı olacak şekilde bozma sonrası kararda daha düşük belirlenmiştir. Bozma kapsamı dışında kalan hususların usulü kazanılmış hak oluşturulduğu gözetilmeksizin davacının son ücretinin belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle bozulmuş, tarafların diğer temyiz sebepleri bozma kapsamı dışında kalmıştır. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, “Davacının hak kazandığı kıdem tazminatının hesabında davacının 15/08/1998-30/11/2005 ile 01/12/2005-20/03/2012 tarihleri arasında geçen çalışmasının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, 15/08/1998-20/03/2012 tarihleri arasındaki dönemde SGK hizmet bildirgesi esas alındığında davacının 5187 gün yani 14 yıl 2 ay 17 gün kıdeminin bulunduğu anlaşılmıştır. Bozma kapsamı dışında kalan hususların usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek davacının en son günlük brüt ücretinin 52,12 TL olarak kabul edilmesi gerekmiş, davacının kıdem tazminatı alacağının toplam 22.223,82 TL brüt olarak hesaplanarak hüküm altına alınmasına ” karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, davalılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibarıyla, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi H.M.K."nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda da usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.Somut olayda, bozma öncesi verilen karar, taraf vekillerinin temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 24.09.2018 tarihli bozma ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuştur. Mahkemenin bozma ilamına uyulmasına karar vermesi üzerine davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi gözetildiğinde, artık davacının hizmet süresinin bozma kapsamı dışında kaldığı ve 20.02.2018 tarihli kararda belirtildiği gibi “15.08.1998-20.03.2012 (davacı talebine göre) tarihleri arasındaki fasılalı çalışma süresinin toplam 4873 gün ( 13 yıl, 6 ay 13 gün ) olduğunun” kabulü gerekmektedir. Buna rağmen mahkemece bozma konusu olmayan davacının hizmet süresi, usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak yeniden belirlenmiştir. Dosyada yer alan sigortalı hizmet dökümü cetvelinin incelenmesinde de davacının yıllara göre hizmet süresinin hatalı olarak tespit edildiği, örneğin 1999 yılında 477 gün, 2000 yılında 478 gün çalışma süresi gösterildiği, davacının 15.08.1998 yılında davalı nezdinde çalışmaya başladığını belirtmesine rağmen 1998 yılı için 204 olarak belirlen gün sayısının hesaplamaya esas alındığı ve bu suretle hizmet süresinin mükerrer hesaba konu edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda bozma ilamı kapsamına göre davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek; davacının hizmet süresinin yeniden belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi