3. Hukuk Dairesi 2019/2062 E. , 2019/10051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; müvekkil kuruma olan elektrik borcunu ödemeyen Köy Tarımsal Sulama abonesi olan borçlu davalı aleyhine Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2010/6192 esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlattıklarını, davalının böyle bir borcun mesnetsiz olduğu iddiası ile borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle duran icra takibinin devamına, davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve haklı davalarının kabulü ile davalının ileri sürdüğü itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanlarında, önceki beyanları ile yazılı beyanlarını tekrarla, davayı açtıklarında Akçakale"de menfi tespit davası açtıklarını ve bu davanın beklenilmesini belirttiklerini, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise Akçakale"de açılan davanın bekletici mesele yapılmasını, yine aksi halde davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 47.275,35,-TL.lik kısmına ilişkin iptaline,bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/9376 esas 2014/8860 karar sayılı 03/06/2014 tarihli ilamıyla;
“ Davalı taraf savunmasında; aynı alacağa ilişkin olarak menfi tespit davası açtıklarını beyan etmiş, dosyanın incelenmesinden ise, davalının bu beyanının doğru olduğu anlaşılmıştır. Davalı abonenin açtığı menfi tespit davası dosyasının incelenmesinden; her iki davanın da taraflarının ve dava konusu alacağın aynı olduğu görülmüştür.
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
Davalı abonenin davacı aleyhine açtığı menfi tespit davası, bu davanın sonucunu etkileyecek mahiyettedir.
O halde mahkemece; menfi tespit davasının bu dava yönünden bekletici mesele sayılarak neticesinin beklenilerek ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece bu defa; menfi tespit davasının kabul edildiği, borçlu olmadığının tespitine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kaçak, ek kaçak, endeks esaslı olmayan ve otomatik dönem tahakkuklarını içeren icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Önceki bozma ilamında belirtildiği üzere davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Ayrıca bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde kaçak tahakkuku 32.010,40 TL ve ek kaçak tahakkuku 24.120,60 TL haricinde endeks esaslı olmayan ve otomatik dönem tahakkukları olmak üzere toplam 68.138,25 TL asıl alacak talep edildiği, bozma ilamına konu edilen kaçak ve tahakkuklarına ilişkin menfi tespit davalarında ise davalının tamamen borçlu olmadığına hükmedilmediği, davaların kısmen kabul edildiği görülmektedir.
O halde, mahkemece; bekletici mesele yapılan asıl ve birleşen dosyalardaki menfi tespit taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı tarafın kaçak ve ek kaçak tahakkuku haricinde diğer taleplerinin de bulunduğu görülmekle, davanın tümden reddinin doğru olmadığı anlaşıldığından, bakiye talep ve menfi tespit davalarındaki kısmen kabul kararı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.