Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3558
Karar No: 2019/10117
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3558 Esas 2019/10117 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/3558 E.  ,  2019/10117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, ... ile elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca güvence bedelinin ödendiğini, ..."ın imtiyaz sözleşmesinin 12/06/2003 tarihinde iptal edildiğini ve bu şirketin yapmış olduğu dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüleceğinin ve güncellenmiş güvence bedellerinin banka hesaplarına yatırılması gerektiğinin aksi halde elektriğin kesileceğinin taraflarına bildirildiğini, talep edilen 59.369,00 TL güvence bedeli mukabili iki adet teminat mektubunun ..."a teslim edildiğini, ancak daha evvel 19.600 TL güvence bedelinin ..."a verilip sözleşme imzalandığı halde bu bedelin taraflarına iade edilmediğini ileri sürerek, 59.369,00 TL tutarındaki iki adet teminat mektubunun ..."tan alınarak taraflarına verilmesine veya daha evvel yatırılan 19.600 TL güvence bedelinin ödeme tarihinden ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., davanın ..."a karşı açılması gerektiğini, bu şirketin borçlarından dolayı şirketlerinin sorumlu tutulamayacağı savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...; güvence bedeli olarak ödenen ancak meblağı ispatlanamayan bedelden şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, güvence bedellerinden ..."ın sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın kabulü ile, 19.600,00 TL"nin 29/07/2003 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Anılan karar Dairemizin 2015/15559 Esas - 2016/4537 Karar sayılı ve 24/03/2016 tarihli kararı ile; "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Somut olayda, taraflar arasında abone sözleşmesi düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ayrıca bu sözleşmenin fesih ve başka bir nedenle sona erdiği de iddia ve ispat edilmiş değildir.
    Davalı ..., Bakanlar Kurulu"nun 23.06.1988 tarih ve 89/14305 sayılı kararnamesinin (a) ve (b) bölümlerinde yer alan sırası ile Çukurova Elektrik A.Ş. (...) ve ..."e "Görevli Şirket" olma hakkı elde etmiş ve aynı hükümlerin 12.06.2003 gün ve 2003/5712 sayılı karar ile yürürlükten kaldırılması sonucu dağıtım görevleri sona ermiş ise de bu bölgede elektrik dağıtım hizmeti başka şirketler tarafından yerine getirilmiştir.
    Bu durum taraflar arasındaki abone sözleşmesini sona erdiren bir neden değildir.
    O halde mahkemece, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 26/4. fıkrası hükümleri gereğince davalı ile düzenlenen abonelik sözleşmesinin sona erip ermediği araştırılarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden ayrıca denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı nitelendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş , dosyaya sunulan ve mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulmuştur .
    Mahkemece, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne, 16.738.17.-TL dava tarihinden ticari faizi ile tahsiline karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.
    Somut olayda, uyulan bozma kararı öncesi verilen mahkeme kararında alacağa 29/07/2003 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş, anılan bozma kararında ise bu konuya değinilmemiştir.Bu durumda faizin başlangıcı konusunda davacı yararına kazanılmış hak oluşmuştur, bozma kararına uyulduktan sonra oluşturulan yeni hükümde dava tarihinden itibaren faiz başlatılması kazanılmış hakkın ihlaline neden olmuştur.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2 . satırbaşında yeralan " dava tarihinden itibaren" ifadesinin çıkartılarak yerine "29/07/2003 tarihinden itibaren" ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi