Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4181
Karar No: 2019/10118
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4181 Esas 2019/10118 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4181 E.  ,  2019/10118 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, davacı ..."in Aralık 2002 tarihinde ikamet ettiği ... Köyü"nde koyun otlattığı sırada, açık arazide bulunan ve elektrik direğinden kopmuş olan elektrik teline ayağının çarpması sonucu yüksek gerilime kapılarak sakat kaldığını, vücudunda derin yanıklar oluştuğunu, elektik dağıtım müesseselerinin ağır özen yükümlülüğü doğuran bir hizmet yürüttüğünü, elektrik telinin bakım ve onarımının zamanında yapılması halinde davacı ..."in yaralanmayacağını, bu olay nedeniyle davacı ... için 70.000,00 TL işgöremezlik nedeniyle maddi tazminat, 50.000 TL manevi tazminat, davacı ..."in sakat kalması ile bakmakla yükümlü olduğu eşi ve çocuklarının derin üzüntü yaşadığını, bu nedenle davacı eş ... için 50.000,00 TL davacı çocuklar ..., ..., ... için 10.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Anılan karar Dairemizin 2013/15243 Esas - 2013/18207 Karar sayılı ve 18/12/2013 tarihli kararı ile; "...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava; elektrik çarpması sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda; davacı ..."in Aralık 2002 tarihinde koyun otlattığı sırada açık arazide bulunan elektrik direğinden kopmuş olan elektrik teline basması sonucu yüksek gerilime kapılarak sakat kaldığından bahisle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuş, davacının elektrik çarpmasına maruz kaldığı tarih net olarak bildirilmediğinden davacıya ait teşhis ve tedavi evraklarının celbi cihetine gidilememiş; davacı vekilince olay sonrası alınan herhangi bir geçiçi rapor da dosyaya ibraz edilmemiştir.
    08.03.2012 de alınan davacının %6 maluliyet oranını bildirir raporu dosyaya ibraz kılınmış bu doğrultuda zararın tayinine yönelik dosyanın bilirkişiye tevdi cihetine gidilmiştir. Davacının maluliyet oranını tespite yönelik raporda davacının maluliyet sebebine yönelik herhangi bir açıklama yeralmamaktadır.
    Kural olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74.maddesi ve 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi gereği hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından bağımsız kılınmış ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp öğretide ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmekte olup, maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıyacaktır.
    Her ne kadar hukuk mahkemesi, ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değil ise de; somut olayda ceza yargılamasında yapılacak kusur incelemesinin ve yargılama sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkilemesi söz konusudur.
    Bu nedenle, sözkonusu olaya ilişkin yapılmış bir ceza tahkikatı bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa sözkonusu ceza davasının sonucunun bekletici sorun yapılması, davacının maruz kaldığı maluliyet sebebine ilişkin izahat içeren adli rapor alınması gerekirken, mahkemece bu hususlarda bir araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur.
    Dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 15/02/2016 tarihli raporunda yaralının % 21,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirlenmiş , Cumhuriyet Başsavcılığının yazı cevabından da olaya dair soruşturma dosyasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Davacı ... için 30.000 TL manevi tazminatın, Davacı eş ... için 10.000 TL manevi tazminatın, Davacı ... için 5.000 TL manevi tazminatın, Davacı ... için 5.000 TL manevi tazminatın, Davacı ... için 5.000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, davacı ... için açılan maddi tazminat davasının kabulü ile hükmedilmesine karar verilen 70.000 TL ye olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir .
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.
    Somut olayda;mahkemece oluşturulan ilk hükümde, davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 20.897,98 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın, davacı eş ... için 2000 TL manevi tazminatın, davacı ... için 1000 TL manevi tazminatın, davacı ... için 1000 TL manevi tazminatın , davacı ... için 1000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş, Dairemiz tarafından yukarıda anılan ilamda davacı yanın tüm temyiz itirazları reddedilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama devam edilmiş ise de,bozma kararı ile davalı yan lehine oluşan kazanılmış hak ihlal edilerek hüküm oluşturulmuştur . Mahkemece verilen ilk kararda belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarı uyulan bozma ilamı ile kazanılmış hakka dönüştüğünden bozmaya uyduktan sonra oluşturulan yeni hükümde daha yüksek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi kararın bozulmasını gerektirmiştir .
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi