14. Hukuk Dairesi 2020/4027 E. , 2021/2378 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tahsis hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal"i talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.06.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tahsis hakkına haksız elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Yalova iline içme, kullanma ve endüstri suyu temin etmek amacıyla DSİ kontrollüğünde inşa edilen Yalova Gökçe Barajı"nın Mutlak Koruma Alanlarının tespitine dair İstanbul İl Umumi Hıfzısıhha Meclisi"nin 31.12.1982 tarih ve 11 sayılı kararı gereğince maksimum su seviyesinin kenarından itibaren yatayda 300 metrelik kısmının "mutlak koruma alanı" olarak belirlendiğini, bu saha içerisinde kalan taşınmazların idarece kamulaştırıldığını, 402 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı tarafından inşa edilen .... bulunduğunu ve bu Hotel tarafından 404, 405, 406, 413, 540, 541 ve 542 parsel sayılı taşınmazların muhtelif miktarlarda işgal edildiğini, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunun bu taşınmazlara davalı tarafından yapılan haksız elatmanın önlenmesini ve kal"ini istemiştir.
Davalı vekili, davacının dava açma yetki ve sıfatının bulunmadığını, müvekkilince yapılan tesislerin usule uygun yapıldığını, yapı kullanma izin belgesinin alındığını, dava konusu taşınmazların Hazineye ait olduğunu ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilk olarak davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizin 16.05.2018 tarih, 2015/14199 Esas, 2018/3842 Karar sayılı ilamıyla hükmün "Dava men"i müdahale ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece mahallinde yapılan keşiflerde alınan bilirkişi raporlarında, davalının davacının tahsis hakkı bulunan taşınmazlarına tecavüzü bulunduğu tespit edilmiştir. Ne var ki, davacının yıkım isteği de bulunduğundan tapu kayıt maliki Hazinenin davada yer alması gerekir. Bu nedenle Hazinenin davada taraf olarak yer almasının sağlanması, ondan sonra işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin bozma kararı üzerine davalı ...... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, yine Dairemizin 25.03.2019 tarih, 2018/4055 Esas, 2019/2660 Karar sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, eski 404, 405, 406, 540, 541 ve 542 parsel sayılı taşınmazlar bakımında davalı ... yönünden davacı-davalı sıfatının birleşmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlara müdahalenin men"ine, dava konusu 413 parsel dışındaki diğer parsellerde bulunan otopark, WC, kafeterya, merdiven ve duvarın kal"ine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ..... vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkeme kararı, hükmü temyiz eden davalı .... ..... Tic. Ltd. Şti. vekili Av. ..."na 18.09.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, hükmü, davalı .... ... Tic. Ltd. Şti. vekili; tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 06.10.2020 tarihinde temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece, 16.05.2018 tarihli 2015/14199 Esas, 2018/3842 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, kayıt maliki Hazine dahili davalı olarak taraf kılınmıştır. Dairemizin 16.05.2018 tarihli bozma ilamı nedeniyle Hazinenin davacı taraf yanında taraf kılınması gerekirken karar başlığında dahili davalı sıfatıyla yazılması ve diğer davalı ile birlikte yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm sonucunun 4. ve 5. bendinde "davalılardan" sözcüğünden sonra .... Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti."nden" sözcüklerinin yazılmasına, hüküm sonucunun 6. bendindeki "davalılara" sözcüğünün hüküm sonucundan çıkartılarak yerine "davalı .... Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti."ne" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.