10. Hukuk Dairesi 2017/6064 E. , 2019/1643 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı işverene ait 1177470.35 sicil sayılı Milli Eğitim Bakanlığına ait işyerinde; 15.09.1999 – 16.06.2000, 11.09.2000 – 15.06.2001, 10.09.2001 – 14.06.2002, 09.09.2002 – 15.09.2002, 01.01.2003 – 06.03.2003, 01.01.2004 – 19.04.2004, 12.06.2004 – 15.06.2004, 13.09.2004 – 27.10.2004, 16.01.2005 – 31.01.2005, 12.09.2005 – 15.09.2005, 07.01.2006 – 05.02.2006, 18.09.2006 – 20.09.2006, 01.06.2007 – 19.06.2007, 17.09.2007 – 30.09.2007, 08.09.2008 – 09.09.2008, 24.09.2009 – 02.10.2009 tarihleri arasında geçen toplam 1046 günlük çalışmalarının Kuruma bildirilmediğinin tespitine, alt işverenlere ait yukarıdaki işyerlerinden bildirilen çalışmalarının asıl işverene ait 1177470.35 sicil sayılı işyeri dosyasına aktarılması gerektiğinin tespitine,
Hatır sigortalısı olarak bildirildiği S.S. Taşıyıcılar Kooperatifine ait 6327.48 sicil sayılı işyerinden 15.10.2000 – 31.12.2000 döneminde bildirilen 76 günlük çalışması ile, Manisa İlinde kurulu Fikri Soya’ya ait 1021676.45 sicil sayılı işyerinden 05.03.2002 – 13.05.2002 döneminde bildirilen 70 günlük çalışmalarının iptaline, dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum ile ...Fen Lisesine izafeten T.C. ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Eldeki davada, mahkemece verilen 17.09.2015 tarihli hüküm Dairemizin 23.05.2016 günlü ve 2015/21835 Esas, 2016/8194 Karar Sayılı ilamı ile “mahkemece öncelikle davacı adına yapılan dava dışı şirketler ile davalı Fen Lisesi arasında organik bağın veyahut taşeron ilişkisinin varlığının araştırılması, daha sonra bunların davaya dâhili ile bu çalışmaların fiili olup olmadığı hususu da değerlendirilmek suretiyle hak düşürücü süre veya kesintili çalışma olup olmadığı hususu da irdelenmeli ve davacının hizmet bildirim cetvelinde yer alan dava dışı şirketlerin taşeron olup olmadığı belirlenerek, hatır sigortalılıkları yönünden iptale ilişkin, diğer davalılar yönünden asıl işveren taşeron ilişkisi çerçevesinde sigortalılık sürelerinin ayrı ayrı ve infaza elverişli bir şekilde karar verilmesi” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. ...’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Eldeki davada ise, mahkemece, bozma kararımıza uyulmasına rağmen, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayıp, bozma ilamında belirtildiği şekilde, davalı diğer şirketler bakımından organik bağın tam olarak ne şekilde gerçekleştiği hususu ayrı ayrı ve her bir şirket bakımından irdelenmeli, bu kapsamda davalı Fen Lisesinin, asıl işveren sıfatının ne şekilde kazanıldığı hususu somut olgular ile desteklenmek suretiyle netleştirilmeli, bu işyerleri nezdinde geçen çalışmaların fiili olup olmadığı hususu da değerlendirilmek suretiyle bir irdeleme yapılmalı ve fiili olmaması halinde, oluşan kesinti nedeniyle, sonraki dönemlerde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalar yönünden hak düşürücü süre irdelemesi yapılmalı, tüm şirketler bakımından asıl işveren-taşeron sıfatının varlığı halinde ise, aktarım yapılmasına gerek olmaksızın tespite dair karar verilebileceği dikkate alınmalı ve uyulan bozma kapsamı ve davacının 15.02.2012 tarihli mahkeme kararını temyiz etmemekle 925 gün üzerinden davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak çerçevesinde infaza elverişli bir şekilde karar verilmelidir.
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Eldeki davada ise, taşeron oldukları kabul edilen ve bozma sonrası davaya dâhil edilen şirketler hakkındaki davanın reddine karar verilmesi, isabetsiz olduğu gibi, davacı tarafından MEB"na izafeten... Fen Lisesi Müdürlüğü aleyhine dava açıldığı, Valilik makamının da karar başlığında yazılması ile tüzel kişiliği bulunmayan Valilik hakkındaki davanın temsilcide yanılma niteliğinde olduğu, mahkemece davanın MEB’na karşı açılmasına rağmen kararda İl Milli Eğitim Müdürlüğüne izafeten...Valiliğinin davalı olarak gösterilmesi de, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum ile İzmir Fen Lisesine izafeten T.C. ... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.